Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil davalarında, 6502 sayılı Yasa kapsamında bir uyuşmazlık olmadığı, davalı yüklenici tacir olup, arsa sahibi davacının tacir olmadığı, buna göre davanın nispi ticari dava olmadığı, 6102 sayılı TTK'nın 4/1. maddesinde TBK'nın 470 vd. maddelerine atıf yapılmadığından davanın mutlak ticari dava niteliğinin de bulunmadığı gözetilerek göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Zorunlu mali sorumluluk sigortası, işletenin ve kusurundan sorumlu olduğu sürücünün 3. kişilere karşı sorumluluğunu üstlenmekte olan bir sigorta türü olduğu,davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı araç ile kazaya karışan aracın sürücüsü olan davacının meydana gelen kaza sonucu, yaralanması nedeni ile uğradığı maddi zararlarının tazmini davasının Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği-
Taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, davalı yüklenicinin inşaatı zamanında teslim etmediği ve davacılara zemin katta verilmesi gereken daireleri bodrum katta yaptığı ileri sürülerek, gecikme tazminatı ve değer kaybının tahsili istemiyle açılan davanın "tüketici mahkemesi"nin görevine girmediği- 6502 s. K. mad. 3/1 kapsamında basit nitelikteki ve dar kapsamlı olağan tüketim işlemini konu alan eser sözleşmelerinin yer aldığı- 6102 s. TTK. mad. 4/1'de TBK. mad. 470 vd.'na atıf yapılmadığından davanın mutlak ticari dava niteliğinin de bulunmadığı-
6502 sayılı TKHK'nun m. 3/l bendi ile tüketici işlemi kapsamına eser sözleşmeleri alınmışsa da, somut olayda olduğu gibi arsasına karşılık bağımsız bölüm alacak olan arsa sahibinin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket ettiğinden sözedilemeyeceği; amacının salt kişisel ihtiyaçları için kullanma, tüketme amacını aştığı; anılan maddedeki "tüketici" tanımına uymadığı; taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesi olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahibi açısından güdülen amacın, salt kullanmak için konut edinmek olmadığı; arsasının değerlenmesini sağlayacak yapının arsa üzerine yapılması ve edinilecek daireleri satma veyahut kiraya verme sureti ile değerlendirileceği; bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü ticari saikinin, TKHK'nda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu; taraflar arasındaki sözleşmeye konu işin, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilmesi, kapsamı ve karmaşıklığı da dikkate alındığında, salt kullanma ve tüketme amacıyla yapılan, basit nitelikteki (kullanacağı evi için dolap yaptırmak, badana-boya yaptırmak, şahsi aracını tamir ettirmek...vb. gibi) dar kapsamlı olağan tüketim işlemini konu alan eser sözleşmelerinin, TKHK. m. 3/l kapsamına girdiği ve Tüketici Mahkemelerince bakılmasınının öngörüldüğü- Bu durumda mahkemece, somut uyuşmazlığın TKHK kapsamında bir uyuşmazlık olmadığı; davacı yüklenicilerin tacir olup, arsa sahibi davalıların tacir olmadığı, TTK'nın 4/1. maddesinde TBK'nın 470 vd. maddelerine atıf yapılmadığından davanın mutlak ticari dava niteliğinin de bulunmadığı- HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği; HMK'nın 114/1-c ve115/2 madde hükümleri gereğince anılan yasal düzenleme gözönünde bulundurularak, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemi-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan davanın TTK. mad. 4'de sayılan ticari davalardan olmadığı, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde çözülmesi gerekeceği-
Haksız eylemden kaynaklanan maddi zararın ödetilmesi istemi-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olan uyuşmazlıkların ticari davalardan olmadığı-
İİK’nun 258’inci maddesinde sadece genel olarak mahkemeden söz edildiğine göre, ihtiyati hacizde görev konusunda HMK’nun göreve ilişkin hükümlerinin (m.1-4) uygulanacağı- Asliye Hukuk Mahkemesince "HMK’nun 316/1-a hükmüne göre, Sulh Hukuk Mahkemelerinde basit yargılama usulünün uygulandığı" belirtilerek, "Sulh Hukuk Mahkemesinin basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerde genel görevli mahkeme olduğu" şeklinde bir anlam çıkarılamayacağından, Asliye Hukuk Mahkemesince, "görevsizlik nedeniyle ihtiyati haciz isteminin reddine" karar verilemeyeceği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak tazminat istemine ilişkin davanın "tüketici mahkemesi"nin görevine girmediği- 6502 s. K. mad. 3/1 kapsamında basit nitelikteki ve dar kapsamlı olağan tüketim işlemini konu alan eser sözleşmelerinin yer aldığı- 6102 s. TTK. mad. 4/1'de TBK. mad. 470 vd.'na atıf yapılmadığından davanın mutlak ticari dava niteliği de bulunmadığından asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu- HMK. mad. 115/2 uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-