Sigorta şirketi ile davalı sürücü arasında sigorta hukukuna dayanan sözleşme ilişkisi bulunduğu ve davanın sigorta şirketinin sorumluluğuna dayanılarak açıldığı, davanın ticari dava olup Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Gemi bir manevrayı yapmak veya yapmamak suretiyle yahut nizamlara riayetsizlik yüzünden başka bir gemiye yahut gemide bulunan can veya mallara çatma olmaksızın, bir zarar verirse ''Çatma Olmaksızın Zarar'' kısım hükümlerinin tatbik olunacağı- Çatma da TTK'da deniz ticaretine ilişkin hükümler arasında düzenlendiğinden ve Yasa'nın 4. maddesi uyarınca TTK'nın 4. kitabında yer alan deniz ticaretine ilişkin ihtilaflar D.cilik İhtisas Mahkemelerinin görevinde bulunduğundan mahkemece işin esasına girilmek suretiyle bir karar vermek gerektiği-
Asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna dair Yargıtay bozma ilamı bağlayıcı olduğundan, bu ilâm doğrultusunda asliye hukuk mahkemesince davaya bakılması gerektiği-
Tasarrufun iptali davalarının mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik olduğu- Tasarrufun iptali davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiği-
Taraflar tacir ve çekişme konusu taşınmazlar üzerinde ticari faaliyet yapıyor ya da yapacak olsalar da, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesiyle ilgisinin bulunmayıp, ticari bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceğinden çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin davanın genel mahkemelerde görüleceği-
Davaya konu edilenin taraflar arasındaki ticari alım satım ilişkisi değil, davalı şirket ile diğer davalı 3. kişi arasındaki muvazaalı olduğu ve iptali istenilen işlem olduğu, tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmelerinin görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacağı, ne tasarrufun iptali davasının, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davasının TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olmadığından 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kaldığı-
6102 s. TTiK.’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden, 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihine kadar olan süreçte kart çıkaran kuruluşlar tarafından kredi kartı hamili tüketiciye karşı açılacak davalar ticari dava niteliğinde olup asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
TTK. mad. 1483 vd.'nda düzenlenmiş olan zorunlu sorumluluk sigortası, Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle, davanın ticari dava olduğu (TTK. mad. 4/1-a ve 5/1)  ve asliye ticaret mahkemesi görev alanı içinde bulunan davaya dair mahkemece kendiliğinden görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
Taşınmaz alım satım sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şart nedeniyle verilen bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemi-
3. HD. 02.02.2016 T. E: 2015/9854, K: 1152-