Kasten öldürme nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, UYAP kayıtlarından davacı eşin karar tarihinden önce yeniden evlendiğinin anlaşıldığı, şu durumda Bölge Adliye Mahkemesince, davacının eşinin ölüm tarihi ile kendisinin yeniden evlendiği tarih aralığı için destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanması gerekirken muhtemel hayat süresine göre hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre hüküm kurularak davacılardan ....... yönünden fazla miktarda maddi tazminata karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun bulunmadığı-
Taksi hizmetinin haksız rekabet teşkil ettiği iddiasından kaynaklanan, haksız rekabetin tespiti, ref'i ve men'i ile kararın ilanı istemine ilişkin davada; haksız rekabetin tespiti ve men'ine karar verildiğinde, erişimin engellenmesi hususu hükmün infazı kapsamında olup, bunun hükmün infazı sırasında değerlendirilmesi gerektiği nazara alınmaksızın ve yargılama sırasında reddedilmesine rağmen gerekçesi yazılıp ihtiyati tedbir kararı olduğu da belirtilmeksizin, hüküm şeklinde karar verilmesinin doğru görülmediği- HMK' nın 113. maddesinde düzenlenen topluluk davası ile, dernekler ve diğer tüzel kişilere statüleri çerçevesinde; üyelerinin veya mensuplarının yahut temsil ettikleri kesimin menfaatlerini korumak için, kendi adlarına, ilgililerin haklarının tespiti veya hukuka aykırı durumun giderilmesi yahut ilgililerin gelecekteki haklarının ihlal edilmesinin önüne geçilmesi için dava açabilme hakkı tanınmışsa da, asıl dosyada davacı derneğin statüsünde(dernek tüzüğü) üyelerinin ekonomik menfaatlerini korumaya yetkili bulunduğuna dair bir düzenleme bulunmadığı gib; tüzel kişiye dava açma yetkisi tanınmadığı, bu haliyle, davacının TTK'nın 56/3. maddesi uyarınca, dava açma hakkının dolayısıyla aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek, davanın bu sebeple reddine karar verilmesi gerektiği- Taksilerin, taksi plakasına sahip olanlar tarafından kullanıldığı, UberTaksi operatörlerinin verdiği taşımacılık hizmetinin, ilgili uygulamayı kullanmayan taksi operatörleri ile aynı iş ve mevzuat şartlarına tabi olduğu, İstanbul'da faaliyet göstermek için gerekli tüm izin ve ruhsatlara sahip ticari taksi operatörleri tarafından hizmet verildiği, ücretin taksimetre ile belirlendiği, haksız rekabetin tespitinde; bir hizmetin kuruluş ve işleyişindeki eksiklikler, rakiplere karşı haksız rekabet oluşturacak şekilde hizmetin işleyişini (fiyat gibi) etkilemesi ve bundan faydalanana, rakipleri aleyhine bir avantaj sağlıyorsa bu hususların dikkate alınması gerektiği, buna göre; davalı tarafça yapılan aracılık hizmetine yönelik ileri sürülen hususlardan davacı değil, İTaksi'nin etkilenebileceği, davacının sıfatı ve temsil ettiği meslek grubu dikkate alındığında, mevzuat gereği çağrı merkezine sahip olmamak ve otomasyon sistemine kayıtlı üye ticari taksicilerden komisyon bedeli alınamamasının haksız rekabet teşkil ettiğinin davacı tarafça ileri sürülemeyeceği, UberTaksi'ye yönelik haksız rekabet teşkil ettiği öne sürülen başka bir aktif ya da pasif fiil ve iddia da bulunmadığı dikkate alınarak, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, davacılar vekilinin ıslah dilekçesinde dava tarihinden itibaren yasal faiz talep etmesine rağmen olay tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi taleple bağlılık ilkesine aykırı olup kararın bu sebeple bozulması gerekirse de; belirlenen bu yanılgının giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Borçlunun şikayet dilekçesinde takipten sonra işleyecek faiz oranına ilişkin açık itirazı olmadığı halde, mahkemenin talebi aşar şekilde işleyecek faiz oranını belirlemesinin isabetsiz olduğu-
Takip alacaklısına karşı açılan davada, açıkça sıra cetvelinin iptali davası açtıkları hususu vurgulandığından ve maaş haczine ilişkin işlemler sıra cetveli hükmünde olduğundan, dava dilekçesinde ileri sürülen maddi olgulara göre açılan davanın muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davası olduğu ve takip borçlusunun davada yer almasına gerek olmadığı- "Maaş üzerinde birden fazla haciz varsa bunların sıraya konulacağı, sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe diğerine geçilemeyeceği, maaş hacizleri ile ilgili yapılan bu sıralamanın sıra cetveli niteliğinde olmadığından davanın da sıra cetveline itiraz davası olarak nitelendirilemeyeceği, davanın TBK. 19 muvazaa nedenine dayalı iptal davası olduğu ve öncelikle taraf teşkilinin sağlanarak genel hükümlere ve ispat kurallarına göre yargılama yapılması gerektiği yönünde görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
3. şahıs banka dosyada taraf olarak yer almadığı halde, ilk derece mahkemesince; şikayetin reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, paranın bankaya iadesine karar verildiği, karar bu haliyle HMK’nun 26. maddesine aykırı olduğu gibi, ayrıca; yürütmeyi durdurma kararı nedeniyle takibin durdurulduğu dönemde icra takip işlemi yapılamayacağından, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Vasiyete konu taşınmazların bir bölümünde mirasbırakanın kendisinden önce ölen annesinin, bir kısmında ise kendisinden önce ölen eşinin malik oldukları, yani vasiyete konu taşınmazların bir bölümünün elbirliği mülkiyetine tabi olduğu, yine vasiyete konu bir taşınmazda kat irtifakı tesis edilmiş olduğu anlaşıldığından, mahkemece, infazı kabil karar verme ve doğru sicil oluşturma ilkeleri uyarınca; (asıl davada) davacılara, mirasbırakanın (annesi ve eşinden intikal edecek olan) hissesi yönünden elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi için dava açmak üzere süre verilmesi, açılacak olan davanın bekletici sorun yapılması ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği- Mirasbırakana intikal edecek olan hissenin elbirliği mülkiyeti halinde davacılar (ve davalı) adına tesciline karar verilmesinin hatalı olduğu- Kat irtifakı tesisi yoluyla oluşan her bir bağımsız bölüm hakkında (mirasbırakanın payı ile davacılar adına tescil edilen paylar açıkça belirtilerek) karar verilmesi gerektiği, üzerinde işlem yapma kabiliyeti kalmayan imar parseli üzerinden karar verilemeyeceği- Taleple bağlılık ilkesi uyarınca; mirasçı olarak atanan kimseye karşı açılan tenkis davasının kabulü halinde davacıların saklı payları oranında tenkise, (vasiyete konu edilen taşınmazlarda davacıların saklı payı oranında iptal ve tescile), geriye kalan payın ise mirasbırakan üzerinde bırakılmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiği-
Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davalı vekilinin süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesiyle temliken tescil talebinde bulunmasına rağmen, mahkemece bu talep yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davacı tarafça, dava dilekçelerinde talep edilen ecrimisil toplam 15.000 TL olarak belirtildiğine, yargılama devam ederken talep miktarı arttırılmadığına göre, talep aşılarak toplam 18.037,93 TL ecrimisilin davalı taraftan tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığı-
Elatmanın önlenmesi talebinde bulunmasına karşın kal'e ilişkin de karar verilemeyeceği-