Davacının, dava dışı borçlusu aleyhinde başlattığı icra takibinde yine dava dışı sigorta şirketine İİK 89/1 maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmesini istediğini, ihbarnamenin davalı PTT'nin alo 169 post hizmeti kanalıyla ulaştırılmasının istendiğini, bu hizmette tebliğ evrakının aynı il içinde 4 saatte, farklı il içinde ise ertesi gün tebliği gerekli iken evrakın 6 gün sonra tebliğ edildiğini, bu arada sigorta şirketinin borçlusuna ödeme yaptığını, kendisinin icra takibinin aciz vesikasına bağlandığını alacağını davalının kusurlu hizmeti nedeni ile tahsil edememesinden dolayı uğradığı zararın ödetilmesi isteminde bulunduğu- Posta gönderilerinin doğru ve güvenli bir şekilde ve zamanında adrese teslimi ve bu kapsamdaki işlerin denetlenmesi PTT Genel Müdürlüğü'nün kamu hizmeti kapsamındaki görevleri arasında olduğu, bu görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinin hizmet kusuru niteliğinde olduğu- İdarenin işlem ya da eylemi nedeni ile doğan zararlardan dolayı; idari Yargılama Usulü Yasası'nın 2/1-b maddesi gereğince İdare'ye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği-
Davacının dava konusu ettiği taşınmazlarda ekili üründe meydana gelen zararın hesaplandığı ancak, 837 parsel maliki dava dışı kişinin olmasına, davacı tarafından bu parsel üzerindeki ürünün kendisine ait olduğunu ispata yarar kira sözleşmesi ya da muvafakatname ibraz edilmemiş bulunmasına karşılık bu parsel yönünden de zarar hesaplanmasının doğru olmadığı-
Davacının dava konusu ettiği taşınmazlarda ekili üründe meydana gelen zararın hesaplandığı ancak, 1280 parsele yönelik iki kez hesap yapıldığı- Dava konusu edilen 1280 parsele ekili ürün yönünden mükerrer zarar hesaplayan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının doğru olmadığı-
Davacı-borçlunun haczedilerek yediemin deposuna kaldırılmış olan halılarının burada çıkan yangın sonucunda zarar gördüğü belirterek zararının ödetilmesi istemiş olup haczedilen davaya konu halıların, ilgili dosyada satılarak paraya çevrildiğini, davacının dosya borcunun bu miktarda azaldığını, eldeki davada halıların bedelinin tahsiline karar verilmesi halinde, davacının aynı halılar için iki kez tahsilat yapmış olacağını iddia edildiğinden, mahkemece davalının iddiasının incelenmesi, davaya konu olan halılardan satılan var ise, bedellerinin tazminat miktarından düşülmesi gerektiği-
Davacının, Berçenek köyünde bulunan dava konusu parsellerde ekili ürünün, Afşin-Elbistan termik santralinin çevreye yaydığı zararlı gazların ve küllerin etkisi ile zarar gördüğünü, verimin düştüğünü iddia ederek uğradığı zararın ödetilmesi isteminde bulunduğu- Taşınmazın tapuda işlem gördüğü tarihin, üzerinde ekili olan ürünün hasat tarihinden sonrasına isabet ettiğinden söz konusu parselin tedavül kayıtları getirtilerek dava edilen 2012 yılı ürünün zararının oluştuğu tarihte kim adına kayıtlı olduğunun araştırılması ve varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Davacının, icarlamak sureti ile ektiği, Afşin ilçesi, Balıkçıl köyünde bulunan dava konusu parsellerde ekili ürününün, Afşin Elbistan termik santralinin çevreye yaydığı zararlı gazların ve küllerin etkisi ile zarar gördüğünü, verimin düştüğünü iddia ederek uğradığı zararın ödetilmesi isteminde bulunduğu- Davacının, bu parsellere ürün ekerken ektiği ürünün davalı kurumun işlettiği santralden dolayı zarar görebileceğini bilmesine karşın icarlama yapması nedeniyle emsal dosyalardaki gibi belirli bir oranda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği-
Termik santralinin çevreye yaydığı zararlı gazların ve küllerin etkisi ile zarar gördüğünü, verimin düştüğünü iddia ederek uğradıkları zararın ödetilmesi isteminde bulunmuş olan davacıların, hukukça kabul edilebilir bir hakka dayalı yararlanmalarının bulunduğunu ispat edemedikleri anlaşılan parsellere yönelik istemlerinin reddi gerekeceği- Derdestlik itirazının hangi parsel ya da parseller için kabul edildiğinin belirlenmesi ve hangi parsellerin, hangi dava dosyaları ile derdest olduğu açıklanarak hüküm kurulması gerektiği-
Dava konusu metro tünel inşaatı çalışmasının, davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile davalı şirket arasında yapılan sözleşme doğrultusunda, yüklenici durumunda olan davalı şirket tarafından yapıldığı- Şu halde, davanın dayanağı olan eylem haksız fiil niteliğinde olduğundan, dava konusu eylemi gerçekleştiren davalı yüklenici şirketin, 818 sayılı BK'nun 41. maddesi uyarınca haksız eylemin faili olarak meydana gelen zarardan sorumlu olduğu ve taraf sıfatının bulunduğu-
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 2. maddesi gereğince idari yargı yerlerinde sadece ilgili idareye karşı dava açılabileceği, özel hukuk tüzel kişileri hakkında idare mahkemelerinde dava açılamayacağı, davanın görüm ve çözüm yerinin adli yargı olduğu-
Tıp Fakültesinde dekan olan davalının, aynı fakültede öğretim üyesi olan davacıya yönelik kişilik haklarına saldırı teşkil eden söylem ve davranışları sebebiyle açtığı manevi tazminat davasının ancak idare aleyhine açılabileceği-