İstinat duvarının yapım çalışmaları sırasında kablo tesislerine zarar verildiğini ileri sürerek uğranılan zararın davalılardan tahsili istemiyle açılan davada, davalı şirkette saha mühendisi ve şantiye şefi olarak çalışan tanıklar beyanları değerlendirilip tartışılmadan karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Kamu görevlisi aleyhine açılan tazminat talebine ilişkin davada, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi, ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturduğundan, sorumlu, -kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu- kamu kurumu olup davanın o kurum aleyhine açılmasının gerektiği- Davalının taraf sıfatı olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Hekim olan ve kamu görevlisi sıfatını taşıyan davalının eylemi nedeniyle tazminat istemli davanın idari yargı yerinde ve idareye karşı açılması gerektiği-
Kamu görevlisi aleyhine açılan tazminat davasında, davalı, kamu görevinin icrası sırasında yürüttüğü görev kapsamında yaptığı eylem nedeniyle dava edildiğinden, Anayasa'nın 129/5 maddesi uyarınca, kamu görevlisi durumundaki davalıya husumet yöneltilemeyeceği- Davalının, "taraf sıfatı" olmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin davada, Anayasa mad. 129/5 ile Dev. Mem. K. mad 13/1 gereğince, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davalarının, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen koşullara uygun olarak, idare aleyhine açılabileceği- Kamu görevlisi olan davalı hakkında, taraf sıfatı bulunmadığından davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği-
Kamu görevlisi aleyhine açılan tazminat davasında, adı geçen davalı, kamu görevinin icrası sırasında yürüttüğü görev kapsamında yaptığı eylem nedeniyle dava edildiğinden Anayasanın mad. 129/5 uyarınca kamu görevlisi durumundaki davalıya husumet yöneltilmesinin yerinde olmadığı-
11. HD. 22.01.2014 T. E: 2013/10100, K: 1320-
Haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların ödetilmesi istemine ilişkin davada, yangınla mücadele ve yangın riskine neden olabilecek yapılaşmaları önlemek, kamu yasaları uyarınca belediyelere verilmiş kamu görevleri arasında olup bu görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinin, belediyelerin hizmet kusurunu oluşturduğu- Hizmet kusuru dolayısıyla uğranılan zararların ödetilmesi isteklerinin "tam yargı davası"nın konusunu oluşturduğu ve İYUK mad. 2/1-b gereğince idareye karşı, idari yargı yerinde açılması gerektiği-
Hakkında usulüne göre açılmış bir dava bulunmayan şirkete dava dilekçesi tebliğ edilerek davaya dahil edildiği anlaşılmışsa da, dahili dava yolu ile taraf değiştirilemeyeceği ve davalı sıfatı da kazandırılamayacağı; bu durumda hakkında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmayan şirket hakkında "karar verilmesine yer olmadığı"na şeklinde karar verilmesi gerekeceği-
Sulama kanalından sızan suların taşınmaza verdiği zararın giderilmesi talebine ilişkin davada, kamu tesisinin gerek yapılmasındaki, gerekse kullanılması veya muhafazasındaki kusurdan doğan zararların idari karar ve eylemlerden doğan zararlar niteliğinde olduğu ve tam yargı davasının konusunu oluşturduğu, bu durumda, davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği ve bu nedenle davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği-