Haksız eylemlerde, olay tarihinde zararın meydana gelmiş olması nedeniyle, istek de bulunulduğu takdirde bu tarihteki bedel üzerinden yine haksız fiil tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin gerekeceği-
Kural olarak, haksız ihtiyati hacizden doğan sorumluluğun kusura dayanmadığı, eylem ile zararlı sonuç arasında uygun nedensellik bağının bulunmasının, giderim sorumluluğu için gerek ve yeterli olduğu-
Haksız haciz nedeni ile uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkin dava ile menfi tespit davasının konu ve sebeplerinin farklı olduğu- Menfi tespit davasında kötüniyet tazminata hükmedilmiş olsa da, davacının haksız haciz nedeni ile uğradığını iddia ettiği maddi zararı yönünden işin esasına girilip davacının gösterdiği delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Sözleşme hükümlerine dayalı tazminat istemlerinde de zararın ve zarar ile sorumlu arasındaki nedensellik bağının kanıtlanması gerektiği-
Kamu tüzel kişilerinin, kamu hizmeti görmekle yükümlü bulunmaları nedeniyle kamu hizmetleri sırasında verdikleri iddia olunan zararlardan dolayı oluşan sorumluluklarının özel hukuk hükümlerine tabi olmadığı- Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararların niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak idari yargı yerinde tam yargı davası olarak ikame edilmesi gerektiği-
İstihdam edenin, müstahdem veya işçilerini seçerken, onları çalıştırırken, başkalarına zarar vermemelerini sağlamakla ve buna dikkat ve özen göstermekle yükümlü olduğu,bunlara uyulmaması durumunda kusur veya ihmal nedeniyle sorumluluğun gündeme geleceği- Davacının kimlik bilgileri ve imzası kullanılarak davalı bankadan çek tahsili yapıldığı anlaşıldığı ve bu nedenle davacının ceza mahkemesinde yargılanmasına neden olunduğuna göre, davalı bankanın meydana gelen olayda hukuki sorumluluğu olduğu-
Usulsüz ve hileli olduğu iddia edilen işlemler nedeniyle icrada sattırılan taşınmazın tapusunun iptali davasının tasarrufun iptali davası niteliğinde olmadığı-
Davacı kracının, kiraladığı davalıya ait dükkana iddia ettiği eşyaların getirildiğini ve tahliye anında davalının elkoyduğunu kanıtlaması gerektiği- Tazminat istemiyle açılan davada, davacı dava dilekçesinde "vs. deliller" demek suretiyle yemin deliline de dayandığından davacıya davalı kiralayan şirkete yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Tedavi hatası nedeniyle açılan manevi tazminat istemine ilişkin davada, kamu görevlisi sıfatını taşıyan davalıların, görevlerini gereği gibi yerine getirmediklerinden (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy.K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) belirtilen ilkeler ışığında, davanın idari yargı yerinde ve idareye karşı açılması gerektiği-