Bir “teminat bonosu”ndan söz edilebilmesi için, ya bonoyu düzenleyen kişinin temel ilişkiden kaynaklanan ediminin (cezai şart öngörülen durumlar dışında) doğrudan doğruya belirli bir para borcunun ödenmesi olmaması yani paradan başka bir edim olması ya da alacaklının uğrayacağı muhtemel zararları güvenceye bağlamak amacı ile bonoyu vermiş olması gerektiği- Bonoda teminat kaydı var ise de, neyin teminatı olduğunun belirtilmemesi halinde, bu kaydın, bononun mücerrettik vasfını ortadan kaldırmayacağı- Bononun teminat amaçlı verildiğinin kabul edilebilmesi için, neyin teminatı olarak verildiğinin ya bononun önündeki veya arkasındaki yazılar veya ayrı bir belge ile teminat senedi olduğunun kanıtlanması gerektiği- Keşideci ile lehtar arasında düzenlenen ek protokolde "vade tarihi içermeyen takip konusu bononun bedeline açıkça atıf bulunulduğu, ek protokol ile senedin düzenleme tarihinin aynı olduğu gözetildiğinde, İİK. mad. 169/a kapsamında bononun sözleşme ile bağlantısının kanıtlandığının ve belirtilen ek protokolün içeriğine göre senedin teminat amacıyla verildiğinin, alacağın varlığının ve miktarının yargılamayı gerektirdiğinin kabulü gerektiği- "Takibe dayanak yapılan senede doğrudan bir atıfta bulunulmadığı gibi, senedin, teminat senedi olarak verildiğine dair bir kaydın da sözleşmede yer almadığı, borçlunun, iddiasını yazılı bir belge ile ispat edemediği" gerekçesiyle “borca itiraz"ın reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin Yargıtay 12. HD. kararının isabetsiz olduğu-
Takip dayanağı bononun incelenmesinde, bononun keşidecisinin borçlu ..., lehtarının ise M. Y. olduğu, bononun sol ön yüzünde; M. Y. yazılarak imzalandığının, altında ise ... yazılarak imzalandığının, yazı ve imzaların senet metni dışında kalacak şekilde alonj olarak da kabul edilemeyen senet koçanı üzerinde bulunduğunun görüldüğü, dolayısıyla anılan yazı ve imzaların senet metni dışında yer alması nedeniyle ciro olarak kabulünün mümkün olmadığı, bu nedenle takip alacaklısının ... yetkili hamil olarak değerlendirilemeyeceği, İİK’nun 170/a-2 maddesi hükmüne göre; icra mahkemesinin, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebileceği, o halde, mahkemece, alacaklının takip hakkına sahip bulunmadığından İİK'nun170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Yazı ve imzaların senet metni dışında kalacak şekilde alonj olarak da kabul edilemeyen senet koçanı üzerinde bulunması halinde, ciro olarak kabulü mümkün olmadığından, takip alacaklısının yetkili hamil olarak değerlendirilemeyeceği ve bu durumda, borca itiraz üzerine,  mahkemece, alacaklı takip hakkına sahip bulunmadığından, İİK. mad. 170/a uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Senette her ne kadar tanzim yeri yazılı değilse de, düzenleyen olarak görünen şirketin kaşesinde mahalli birim ihtiva eden adres mevcut olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesince şirketin ünvanı yanındaki adresin, senetteki imzanın müşterek imza ile temsil edilen şirketi bağlamayacağından yola çıkılarak düzenleyenin adresi olarak kabul edilemeyeceği ve dolayısıyla senette keşide yerinin bulunmadığı sonucuna varılmasının isabetsiz olduğu- Temsile münferiden yetkili olmadığı halde bonoyu imzalayan kimsenin bonodan şahsen sorumlu olduğu-
6102 sayılı TTK'nun 808/1-b maddesi gereğince; çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiğinin (ibraz günü de gösterilmek suretiyle) çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla tespit edilmesi gerekeceği- Bu düzenlemeye göre çekin ibrazı katı şekli kurallara bağlanmamış, muhatap banka tarafından ibraz tarihinin yazılmış olması gerektiğinin belirtilmiş olduğu-
Takibe dayanak senette düzenleme yeri belirtilmediği gibi, düzenleyenin adının yanında da herhangi bir idari birim adının yazılı olmadığı görüldüğünden, sözü edilen belgenin kambiyo senedi niteliği taşımadığının anlaşıldığı, o halde, İİK' nun 170/a-2. maddesi gereğince, takibe konu ................ düzenleme tarihli belgenin kambiyo senedi vasfı taşımadığı hususunun re'sen nazara alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Çift vadeli olarak düzenlenen senetlerin bono vasfında sayılmayacağı- Borçlu keşidecinin ödeme beyanının lehtara karşı olup, takip alacaklısına karşı herhangi bir ödeme defi bulunmadığından, İİK'nun 170/a-son maddesinin uygulanmayacağı- Takip dayanağı bonoda, “ödeme günü” kısmında “01/02/2018” tarihinin yer aldığı, senet metninde ise vadenin “BİR OCAK İKİBİNONSEKİZ” olarak gösterildiği anlaşıldığından, bonoda çift vade olduğu ve bu hususun mahkemece re’sen gözetilerek takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
İstinaf başvurusunda bulunanın yalnızca takip borçlularından ......... olduğu sabit olduğu üzere sadece bu borçlu yönünden hüküm kurulması gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince “2” numaralı bentte “takibin iptaline” şeklinde karar tesis edilmesi isabetsiz olup, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Takibe konu edilen bononun lehtarı olan şirket ile borçlulardan keşideci şirket arasında düzenlenen ......... tarihli Faktoring Sözleşmesinin Faktoring Hizmetlerinin İşleyişine İlişkin Genel Hükümler bölümünün 4. maddesinde, faktoring şirketinin müşterisinden teminat niteliğinde kıymetli evrak alabileceği düzenlenmiş ise de sözleşmede bonoya açıkça atıf olmadığı gibi alacaklının da bu yönde bir kabul beyanının olmadığı, bu durumda, alacaklı faktoring şirketi, takip dayanağı bononun teminat olarak alınmadığını ileri sürdüğüne göre, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketler Kanunu'nun 9/2. maddesi ve Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 8/1. maddesi uyarınca bono yönünden alacağını ve yetkili hamil olup olmadığını fatura ile tevsik etmesi gerektiği, hal böyle olunca, takibe konu edilen senedin tahsile konulabilmesi için yukarıda bahsi geçen kanun ve yönetmelikte yazılı koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarının yargılamayı gerektirdiği- İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince; icra mahkemesinin, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re'sen inceleyerek takibin iptaline karar verebileceği, o halde, mahkemece Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğinin 8/1. maddesinde öngörülen şartın gerçekleşip gerçekleşmediği dolayısı ile alacaklının yetkili hamil olup olmadığı, alacağın miktarı ve tahsilinin gerekip gerekmediği yargılamayı gerektirdiğinden istemin kabulü ile İİK'nun 170/a-2. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İbraz süresinin geçmesinden sonra yapılan ciro, alacağın temliki sonuçlarını doğuracağından; çek, bu niteliğini kaybetmemekte, sadece şahsi def'iler çeki ciro ile alan yetkili hamile karşı da ileri sürülebileceği-