Takip işlemlerinin hızlandırılması, İİK. mad. 20 uyarınca sürelerden feragat ve borçlunun beyanı üzerine haczin konulmasının, tek başına muvazaayı göstermediği, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün, davalı alacaklıda olduğu- Davalı alacaklının alacağının varlığını ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş ve üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilecek nitelikte olan usulüne uygun, birbirini doğrulayan yazılı delillerle kanıtlaması gerektiği- Senetler ve çeklerin temel ilişkinin ve kambiyo ilişkisinin dışında kalan davacı üçüncü kişi bakımından bir ispat vasıtası olarak kabul edilemeyeceği, davalı alacaklının savunma ve delilleri çerçevesinde alacağın gerçek olup olmadığının tartışılması, davalı ile borçlu arasındaki hukuki ilişkinin ve davalının alacağının doğum tarihinin değerlendirilmesi, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Davalının alacağının dayanağı olan bonoların en geç düzenlenebileceğinin kabulü gereken tarih olan takip tarihinin, davacının alacağının dayanağı olan çeklerin her birinin en geç düzenlenebileceğinin kabulü gereken tarihler olan ihtiyati haciz, takip ve bankaya ibraz tarihinden daha önce olduğu, bu durumda davalı alacağının daha önce doğduğunun kabulü gerektiği, sonraki tarihte doğan davacı alacağı bakımından muvazaa yaratılamayacağı-
İİK. mad. 106/son hükmünde, 6352 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önce davalı tarafından, taşınmaz üzerine haciz konulup, iki yıl içerisinde satış istendiğinden, sıra cetveline itiraza ilişkin davanın reddi gerektiği-
Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün davalı alacaklıda olup, davalı alacaklının alacağının varlığını ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş ve üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilecek nitelikte usulüne uygun ve birbirini doğrulayan delillerle ispatlanması gerektiği-
6352 s. K. mad. 21 ile değişik İİK. mad. 106 uyarınca, alacaklı haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren 6 ay, taşınmaz ise hacizden itibaren 1 yıl içinde satılmasını istenebileceği, İİK. mad. geçici 10 uyarınca, başlatılan bir takipte takibin sona ermesine kadarki tüm işlemler değil, yalnız 05/07/2012 ve 05/01/2013'ten önce yapılan işlemlerin 6352 Sayılı Kanundan önceki hükümlere tabi olacağı- Haciz tarihinden itibaren 6 aylık süre içerisinde satış istenmemiş olması araç üzerindeki haczin düştüğü-
İİK'nın 168. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresi 5 gün, ödeme süresi on gün olup, bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulamayacağından, henüz kesin haciz isteme yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczinin beş günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264. maddesi uyarınca on günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haciz hüküm ve sonuçlarını doğuracağı-
Haciz tarihi 04.05.2012 olduğundan, 6352 sayılı Kanun'un 21. maddesiyle yapılan değişiklikten önceki İİK'nın satış talebine ilişkin hükümlerinin uygulanacağı ve haciz tarihinden itibaren 2 yıllık satış isteme süresine tabi olacağı, sıra cetveline esas satılan taşınmazın satış tarihi olan 17.02.2014 tarihi itibariyle şikayetçinin satışa konu taşınmaz üzerinde geçerli ve devam eden bir haczi mevcut olduğu-
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davasında, davacının takip talebinin dayanağı olan bononun en geç düzenlenebileceğinin kabulü gereken tarih olan ihtiyati haciz ve takip tarihlerinin, davalının takip talebinin dayanağı olan bononun en geç düzenlenebileceğinin kabulü gereken tarih olan takip tarihinden sonra olduğundan davalı alacağının daha önce doğduğunun kabulü gerekip sonraki tarihte doğan davacı alacağı bakımından muvazaa yaratılamayacağından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Şikayetçinin alacaklısı olduğu icra dosyasında henüz tasfiye payı belli olmadan İcra ve İflas Kanunu (İİK)'nun 88. maddesi anlamında müzekkere ile ileride doğacak tasfiye payına haciz konulup haciz müzekkeresinin gönderildiği tarihte taşınır hükümlerine göre haczedilecek bir paranın henüz mevcut olmadığı ve olmayan bir para üzerine taşınır mallara ilişkin İİK'nın 88. maddesi çerçevesinde haciz konulamayıp, haczi yasaya uygun bir haciz olmadığından sıra cetvelinde yer alması mümkün olmayan şikayetçinin hukuki yararının bulunmadığı
Takipte 3.kişi konumunda olan şikayetçi rehin alacaklısının icra mahkemesine başvurusunda, "yediemin ücreti alacağının fazla talep etmesi" üzerine, mahkemece "icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılması gerektiğine" karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçinin ipotek tarihinde paylaşıma konu taşınmazın tapu kaydında herhangi bir şerh bulunmadığından TMK'nın 1023. maddesince tapu siciline güven ilkesinden faydalanması gerektiği- Şikayetçinin ipotek tarihinin tasarrufun iptali davası açan şikayet olunana ait icra takip dosyasındaki alacaktan önce geldiği gerekçesiyle, sıra cetveline ilişkin şikayetin kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu-