Sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklıların da yargılamaya dahil edilmesi gerektiği, onlar hakkında da hüküm kurulması gerekeceği- Şikayette hasım gösterilmemesinin ya da eksik veya yanlış kişiye husumet tevcih edilmesinin talebin reddini gerektirmeyeceği- Bu durumda mahkemece şikayetçiye sıra cetvelinde sadece kendisine pay ayrılan diğer alacaklılara husumet tevcihi yönünde kesin süre verilip bu alacaklıların da davaya dahil edilmesi, duruşma açılıp, şikayet dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek, taraf teşkilinin sağlanması, varsa savunma ve delilleri değerlendirilerek uyuşmazlığın incelenmesi gerekirken, taraf teşkili yapılmadan dosya üzerinden hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
İflas sıra cetvelinde şikayetçinin kendi sırasına itiraza ilişkin başvuruda, şikayetçinin İİK. mad. 227/1 ve 16/1 uyarınca, 7 gün içerisinde sadece kendi sırasına yönelik itirazlarını, husumeti iflas idaresine yönelterek İİK. mad. 235/son gereğince icra mahkemesinde ileri sürmesi gerektiği- Şikayetçinin başvurusu sırasında İİK'nın 234. maddesi uyarınca tebliğ avansı yatırmadığı ve sıra cetvelinin ise gazetede ilan edildiği anlaşıldığından, tebliğ avansı vermeyen şikayetçinin 7 günlük itiraz süresinin en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başladığı ve davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı gözetilerek, şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerektiği-
Mahkemenin gerekçeli kararında temyiz süresinin hatalı olarak 15 gün olarak belirtilmesi halinde bu sürenin uygulanması gerektiği-
Sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, mahkemenin düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi gerektiğinden, kararın hüküm bölümünde sıra cetvelinin iptali ile yetinilmesi gerekirken, gerekçede şikayetçiye ayrılması gereken payın belirtilmesinin ve kararın hüküm bölümünde bilirkişi raporuna atıf yapılmasının doğru olmadığı-
İİK. mad. 101/2 uyarınca ilama dayalı birikmiş nafaka alacaklarının ancak bir yıllık süreye tekabül eden kısmının imtiyazlı alacak olduğu-
Sıra cetveline itiraz davalarının tebliğden itibaren 7 günlük hakdüşürücü süre içerisinde açılması gerektiği-
Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin konut finansmanı kredisinin teminatı olduğu, ipotek aktinde "taşınmazın borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin de teminatı olduğu" yönündeki kaydın yanıltıcı mahiyette olduğundan tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılması gereken bir kayıt olduğu, ayrıca bankadan kullanılan diğer kredilerin katedildiği, alacağın taraflar arasında kesin halini aldığı konusunda da bir iddia ve ispatın mevcut olmadığı, bu durumda bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine konulan ipotek bedeli dışında borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin ipotek kapsamında sayılmasının ve bu şekilde davanın kabulünün doğru olmadığı-
Sıra cetveline yönelik şikayetlerde, iflas sıra cetvelinde bir malın aynından doğan vergi alacaklarının öncelikle ödenmesine karar verilmesi gerekeceği-
Davalının alacağının tapu kaydına konulan haciz ile sabit olduğu, bu kaydın iptal edildiğine dair herhangi bir mahkeme kararı sunulmadığı ve sıra cetvelinin de 5510 s. K. mad. 93 uyarınca göre on yıllık zamanaşımı süresi dolmadan düzenlendiği anlaşıldığından, sıra cetveline itiraz davasının reddine karar verilmesi gerektiği-
Satış talebinin herhangi bir sebeple reddinin haczi düşürmeyeceği-