Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 125. maddesindeki düzenleme, kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi zorunlu bir usul kuralı olup, mahkemece davacı tarafa seçimlik hakkı hatırlatılarak davayı ne şekilde sürdüreceğinin sorulması ve sonucuna göre işlem yapılması gerekeceği-
Davalının vekaleten yaptığı işleme ilişkin hesap vermediği ve vekaleti kötüye kullandığı sabit ise de, davacının dava konusu taşınmazdaki hissesi ½ oranında olup, mahkemece, bu husus dikkate alınmamış olup davacının hissesi dikkate alınmaksızın taşınmazın tamamını kapsar şekilde kurulan hükmün usul ve yasaya aykırı olduğu- Davacı davasını açarken, davalının belediyeye verdiği parayı ödemek şartı ile hissesinin davalı şirket üzerindeki kaydının iptali ile adına tesciline mümkün olmaması halinde hissesinin devir tarihindeki rayiç değerinin faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiş olup mahkemece, belediyeye ödenen bu satış bedeli dikkate alınmaksızın hüküm tesis edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-Davacının devir tarihindeki rayiç değerin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemesine karşın, mahkemece, dava tarihindeki rayiç değere hükmedilmesinin HMK'nın 26.maddesine aykırı olduğu-
Çekişme konusu taşınmazlar yargılama sırasında dava dışı kişiye temlik edilmiş olup mahkemece bu taşınmazlar yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 125. maddesinde değinilen usul kuralına göre bir değerlendirme yapılmasının zorunlu olduğu-
İki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer tarafın seçim hakkını kullanacağı, dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yönelteceği, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebileceği-
Kooperatif aidat alacağından devreden ortak ile devralan ortak kooperatife karşı birlikte sorumlu olup davalılar aleyhine bu davaya devam edilmesi mümkün ise de, davacı temyizinde yeni ortağa karşı davaya devam etmek istediğini bildirdiğine ve HMK'nın 125. maddesi uyarınca böyle bir hakkı bulunduğuna göre yeni ortağa karşı davaya devam edilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması gerektiği- Tapu iptal tescil, olmadığı taktirde bedelin tahsili istenmli davada, vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasının davalının savunması da gözetilerek açıklığa kavuşturulması, iddianın sabit olduğu saptanırsa,  davanın devamı sırasında devredilebilen taşınmaz bakımından HMK.nun 125 maddesinin uygulanması, harcı tamamlanan miktarın bedel isteği için de geçerli olduğunun gözetilmesi gerektiği-
Mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekesi, elbirliği mülkiyetine tabi olduğundan, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davaya katılmayan (mirasçının) ortağın olurunun alınması ya da miras şirketine TMK .mad. 640 uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi, bu eksiklik giderildikten sonra çekişme konusu taşınmazın el değiştirmiş olması nedeniyle HMK. mad. 125 doğrultusunda işlem yapılması gerektiği-
İki taraftan biri dava konusunu bir başkasına temlik ederse, diğer taraf seçimlik hakkını kullanarak, dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltebileceği; dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebileceği (HMK. mad. 125)- Bu usûl kuralının kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi gerektiği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemi-
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davalarında, yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı olarak açılan tescil isteğinin kabulü için yüklenicinin veya onun halefi olan davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre binayı sözleşmeye, amacına, fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmesi halinde şahsi hak kazanılmış olacağından yüklenicinin temlikine dayalı olarak açılan davalarda yapılan inşaatlar devamlılık gösterdiğinden ve her an inşaatın fiziki oranında değişiklik olabileceğinden bu konuda mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın yetersiz olduğu- Davacının yüklenicinin halefi olarak bağımsız bölümü hak kazanıp kazanmadığı saptanılması, noksan işler bedeli arsa sahibine ödenmek üzere TBK mad. 97'de yer alan birlikte ifa kuralı gereğince davacıya depo ettirilmesi, bakiye satış bedeli konusunda davacının sözleşmedeki bedelin tamamını ödediği gözetilerek, dava konusu bağımsız bölümün dava tarihindeki rayiç bedeli belirlendikten sonra satış bedelindeki oranlamaya göre saptanacak bakiye satış bedeli depo ettirildikten sonra yukarıda belirtilen ilkelere uygun inceleme yapılıp, davacının yüklenicinin halefi olarak tescil istemine hak kazanıp kazanmadığı araştırılarak davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-