Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tecil, mümkün olmadığı takdirde bedel isteği-
Üyelik devir sözleşmesi yapıldığı tarih itibariyle sözleşmenin yanları arasında geçerli sonuç doğurmasına karşın, kooperatif bakımından ise 1163 s: Kooperatifler Kanunu'nun 14/3. ve anasözleşme hükümleri gereği, devrin kooperatife bildirilmesi ve yönetimin makul sürede yapacağı inceleme sonunda, devir alanın ortaklık şartlarını taşıması durumunda, devir alanı makul süre içerisinde üyeliğe kabulü kararı verdiği tarihte hüküm ifade edeceğinden, "başvuru koşulu"nun, devrin geçerliliğine ilişkin olarak değil, "devrin kooperatife iletilmesi ve kabulü için ispat bakımı"ndan sevk edilmiş olduğu- ve bu durumda mahkemece, üyeliği devreden davacı ya da devralandan herhangi biri tarafından kooperatife üyelik hakkının devredildiğinin bildirilip bildirilmediği, bildirilmiş ise kooperatifin ..yı üye olarak kabul edip etmediği araştırılarak, devir hususu kooperatife bildirilmiş ve kooperatifçe ... üye olarak kabul edilmiş ise, HMK. mad. 125/2. maddesi uyarınca devralanın davacı yerine geçtiği kabul edilerek devralan hakkında esasa girilerek hüküm kurulması için hükmün bozulması gerektiği- Mahkemece, davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgelerinin öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde defter ve kayıtların incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise anasözleşmenin 40. maddesi uyarınca Ticaret Sicil Memurluğu'ndan, mümkün olmazsa anasözleşmenin 41. maddesi uyarınca Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nden kooperatifin bilançosu, gelir gider cetvelleri, yönetim ve denetim raporları, genel kurul tutanakları, ortaklık cetvelleri celbedilip kooperatif konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, davacı, dava tarihi itibariyle davalı kooperatife işlemiş faiz borcunun bulunup bulunmadığı hususunda ayrıntılı, denetime elverişli rapor alınıp, kooperatife dava tarihi itibariyle borcu olmadığının belirlenmesi halinde, şimdiki gibi davanın kabulüne; borçlu olduğunun belirlenmesi halinde ise, davanın reddi ile taşınmazın tapu kaydının, hükmü temyiz etmeyen davalıdan iptali ile davalı kooperatif adına tesciline karar verilmesi gerektiği-
Davalı ile dava dışı arasında yapılan temlik işlemi, eldeki davanın açıldığı tarihten önceki bir döneme ilişkin olup, 6100 sayılı HMK'nın 125/2 maddesindeki düzenlemenin eldeki davada uygulama yerinin bulunmadığı-
Kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının davalı idareden tahsili davasında; davacı tarafın davayı açtıktan sonra taşınmazların tamamını dava dışı şirkete sattığı anlaşıldığından mahkemece, HMK'nın 125/2. maddesi gereği satın alan kişinin de davacı sıfatı ile davaya katılımı sağlanarak taraf teşkili tamamlandıktan sonra karar verilmesi gerekeceği-
E.tmanın önlenmesi isteği bakımından, HMK. mad. 125 uyarınca dava açıldıktan sonra davacı, dava konusu taşınmaz parselini  bir başkasına temlik ettiğinden devralmış olan kişinin, görülmekte olan davada, davacının yerine geçeceği ve davanın kaldığı yerden devam edeceği-
Davalının paydaşı olduğu komşu taşınmazı satmasının HMK. mad. 125 'in uygulanmasını gerektirmeyeceği, davalının yargılamanın devamı sırasında davacıya ait taşınmazdaki tasarrufuna son verdiği saptanarak elatmanın önlenmesi isteği bakımından davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından bu gerekçe ile sonucu itibariyle doğru olan elatmanın önlenmesi yönünden karar verilmesine yer olmadığı ve buna bağlı olarak yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılması ve ecrimisile hükmedilmesi gerektiği- Ecrimisil talep edilen dönemlerde davacı taşınmazda 1/3 oranında paydaş olduğundan ecrimisile payı oranında hükmedilmesi gerektiği-
Ecrimisil dava tarihinden önceki dönem için istenildiğinden, davanın kabulü halinde davacı lehine karar verileceğinden ve davalı da davayı takip etmediğinden ecrimisil isteği bakımından davanın açılmamış sayılacağı-
Bir dava açıldıktan sonra da sahip olunan tasarruf yetkisi gereği dava konusu olan hak veya malın üçüncü kişilere devri mümkün olduğu; Bu durumda bir dava şartı olan davayı takip yetkisi ortadan kalkmış olduğundan davanın açıldığı haliyle devam etmesi düşünülemeyeceği; HMK'nın 125. maddesi hükmü doğrultusunda işlem yapılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmadığı -
Davanın görülmekte olduğu sırada dava konusu taşınmazın davacı dışında üçüncü bir kişi adına tapuda kayıtlı olduğu incelenen tapu kaydından anlaşılmakla, taşınmazın yeni maliki yani müddeabihi devralan üçüncü kişinin, devreden davacının yerine geçerek davaya devam edebileceği-