Davacı P. Kozmetik Ltd. Şti. tarafından davanın açılmasından sonra dava konusunun temlik sözleşmesi ile O. A.'ya devredilmiş olduğundan devreden hakkında hüküm kurulamayacağı-
Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonra sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesinin tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucu olduğu, usul hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceğinin kabul edildiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemlerin düzenlendiği-
Korkutma (ikrah) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile tescil istemine ilişkin davada, korkutma olgusunun ispatlanması halinde taşınmaz temlik edilen davalının iyiniyetli olup olmadığının belirlenmesi ile bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece yapılması gereken işin; davaya konu 213 ada 13 parselin dava sırasında satıldığı anlaşılmakla, davacılar'a H.M.K 125'e göre seçimlik hakkının hatırlatılması, davaya konu 213 ada 13 parsel ve 191 ada 5 parsel sayılı taşınmazların ilk tesisinden itibaren kadastro tutanakları, akit tabloları ve tüm tedavülleri ile birlikte dosyaya celbi, dosya arasında bulunan 14.10.1986 tarihli, "satış senedidir" başlıklı belgede belirtilen Karamehmet köyü Karaçalılık mevkii ile Karamehmet köyü Aşağımarmaracık mevkiinin, dava konusu taşınmazların şimdiki ya da daha önceden bulunduğu mevkilerin adı olup olmadığı, belirtilen mevkiilerde davalıların murisinin başkaca taşınmazının bulunup bulunmadığı, satış sözleşmesinde belirtilen yerlerin dava konusu yerler olup olmadığı, satış senedindeki yerlerin köy, mevkii ve yaklaşık miktar olarak dava konusu yerlere uyup uymadığı, davacıların dava konusu taşınmazlardaki zilyetliklerinin malik sıfatı ile olup olmadığı hususlarının yerel, uzman ve teknik bilirkişiler marifeti ile taşınmazlar başında yapılacak keşif ve keşif mahallinde dinlenecek tanık beyanları ile belirlenmeye çalışılması, tüm bu eksiklikler giderildikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi olduğu-
Yolsuz tescil hukuksal nedeniyle tapu iptali ve tescil istemiyle açılan davada yerel mahkemece Özel Dairenin bozma ilamına uyularak "protokol ve 26 adet senet için davacının ibra ettiği senetlerin karşılıksız kaldığının kararlaştırıldığı, yine protokol hükümlerine davalı vekili tarafından itiraz edilmediği, bu itibarla senetlerin davacıya işlem yapılmadan iade edilmesi gerektiği halde, iade edilmeyerek takibe konulduğu ve dava konusu payın bu nedenle ihalesi ile davalı şirkete satıldığı, ihalenin hükümsüz senetlere dayandığı, dolayısıyla tescilin yolsuz olduğu" belirtilerek verilen davanın kabulüne dair verilen üçüncü karar, Özel Dairece "ibranamenin aslının bulunmadığı, fotokopi belgeye dayanılarak davacının ibra edildiğinin kabul edilemeyeceği, bozma kararının sonradan ortaya çıkan duruma göre, maddi hataya dayalı olduğu ve davada dayanılan çekişme konusu taşınmazın sicil kaydının oluşumunun TMK'nın 1025. maddesinde öngörülen yolsuz tescile dayalı olduğunun söylenemeyeceği, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuş, dahili davacılar vekilinin karar düzeltme talebinde bulunması üzerine Özel Dairece verilen karar ile HMK. mad. 125/1 , dava açıldıktan sonra davalının dava konusunu, bir başka şirkete sattığı, bu nedenle davacı tarafa seçimlik hakkının hatırlatılmasının gerektiği açıklanmak suretiyle Dairenin kararının kaldırılmasına ve hükmün bu yönden bozulmasına karar verilmiş olup, dahili davacılar vekilince karar düzeltme talep edilen üçüncü kararın, Özel Dairece önceki bozmayı ortadan kaldıracak nitelikte olmayıp, dava konusunun devri ve taraf değişikliğinin hatırlatılması yönünde olduğu ve bu durumda, yerel mahkemece verilen üçüncü kararın temyizen inceleme görevinin, Hukuk Genel Kurulu’na ait değil Özel Daireye ait olduğu-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
Davanın devamı sırasında (karardan önce) davacının taşınmazdaki payının el değiştirdiği gözetildiğinde HMK. mad. 125 uyarınca öngörülen usulü işlemlerin tamamlanması, ondan sonra esas hakkında hüküm kurulması gerekeceği-
Kayden davacıya ait dava konusu 102 ada 20 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlü olduğu iddia edilen, komşu 102 ada 19 parsel sayılı taşınmaz maliki davalı ...'in yargılama sırasında, 20.09.2011 tarihinde taşınmazı dava dışı kişiye satış suretiyle temlik ettiği görüldüğünden, 6100 saylı HMK'nın 125/1. maddesi gözetilerek gerekli usuli işlemlerin yerine getirilmesi, ondan sonra işin esası hakkında karar verilebilmesi için de hükmün bozulması gerekeceği-
Dava açıldıktan sonra davacı, dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde; devralmış olan kişinin, görülmekte olan davada davacının yerine geçeceği ve davanın kaldığı yerden devam edeceği, Bu usul kuralının kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi gerektiği-
Tapu müzekkeresinde yanlışlık yapılması, bazı bağımsız bölüm numaralarının yazılmaması veya ilgisiz parsellerin müzekkereye derç edilmesi kısaca kurulan karara kısmen aykırı müzekkere yazılmasında ve bunu hakiminin kontrol etmeden imzalaması ve bunun uzun süren yargılama aşamasında fark edilmemesinde hakime yüklenecek kasıt veya ağır kusur bulunmadığı, yargılama aşamasında bizzat davacı şirket temsilcisi tarafından mahkemeye dilekçe verilerek bazı bağımsız bölümlerin üzerine konulan tedbirlerin kaldırılmasının istendiği, bazı bağımsız bölümlere dava dışı şahısların adına olması nedeniyle sonradan tedbirin kaldırıldığı görülmekte olup tapu kayıtlarının istenmesini davacı talep etmedi ise hangi taşınmazlara tedbir konulup konulmadığını tarafların kolaylıkla mahkeme dosyasından takip etmelerinde veya bunu mahkemeden talep etmelerinde bir engel bulunmadığı, ilk duruşmadan kararın kesinleştiği son duruşmaya kadar geçen süre içinde bu hatanın fark edilmemesinin kusuru hakime yüklenemeyeceği-