Tapu iptali davasında, kesin hüküm halini almamış ve kazanılmış hakkın istisnasını teşkil eden, Anayasa'nın 153. maddesine göre Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararları geriye yürümese de ve 5841 sayılı Yasa hükümleri uyarınca davanın reddine ilişkin hüküm verildiği tarih itibariyle doğru ise de; iptal kararının kesin şekilde çözüme bağlanmış uyuşmazlıkları etkilemeyeceği, ancak henüz devam eden uyuşmazlıkların iptal kapsamında bulunacağı-
Takibe dayanak belgede tanzim yeri yazılı olmadığından senedin kambiyo vasfını bulundurmadığı, mahkemece, re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
HMK’nın 33. maddesi hükmüne göre davada dayanılan maddi olayların açıklanması taraflara, hukuki sebebin ve uygulanacak yasa maddesinin belirlenmesi de hakime ait olacağı; somut olayda davacının davalı faktoring şirketine karşı açmış olduğu davanın 818 sy. BK'nın 61. maddesi gereği sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkin olduğunun kabulü gerekeceği, dosya kapsamından davalı faktoring şirketince davacı aleyhine yapılmış bir takip ve bu takip sebebiyle davacı tarafından yapılmış bir ödemenin bulunmadığı, çek bedelinin dava dışı çekin keşidecisi şirket tarafından yapıldığı ve hal böyle olunca davalı faktoring aleyhine açılan davanın İİK'nın 72. maddesinde düzenlenen istirdat davası olarak kabul edilemeyeceği-
Haksız eylemde zararın kapsamının eylem tarihine göre belirlenmesi gerektiğinden, mahkemece elkoyma tarihindeki küçükbaş hayvanların değeri tespit edilerek belirlenen miktardan müterafık kusur indirimi yapılması gerekeceği-
Haczedilmezlik şikayeti olarak görülen davanın, üçüncü kişinin mülkiyet hakkına dayalı olarak ileri sürdüğü “istihkak iddiasına” ilişkin olduğunun kabulü gerektiği- İstihkak davalarının nispi esas üzerinden harca tabi olduğu ve alacak tutarı ile haczedilen dava konusu mahcuzların değerinden hangisi az ise o değer üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının ¼'ü anılan Kanun'un 28. maddesi uyarınca peşin olarak alındıktan sonra yargılamaya devam olunması gerektiği, davaya eksik harçla bakılmasının doğru olmadığı-
Davacıya, boşanma kararının verildiği tarihten sonra, 506 sayılı Kanun hükümleri uyarınca ölen babasından yetim aylığı bağlandığı, Kurum yoklama memurlarının davacıya ait adreste yaptıkları tespit üzerine düzenledikleri rapor doğrultusunda, davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesiyle bağlanan ölüm aylığının kesildiği, uyuşmazlık konusu yetim aylığının iptali işlemi 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra gerçekleşmiş olduğundan anılan Kanunun Geçici 1.maddesinin uygulanamayacağı-
Davalı-davacıda evlenmeden önce mevcut olan epilepsi hastalığının, davacı ve altsoyu için ağır bir tehlike arz edip etmediği bilirkişi raporu ile belirlendikten sonra hüküm kurulması gerekeceği-
Dava dilekçesinde, gabin ve muzayaka hali hukuki sebebine dayanıldığı ve açıklamaların da bu hukuki nedenlere dayanılarak yapıldığının anlaşılmasına rağmen, mahkemece davanın muvazaa nedeni ile tasarrufun iptali olarak kabul edilip buna göre değerlendirme yapılmasının doğru olmadığı-
Maaş haczine ilişkin, maaş haczini uygulayan borçlunun maaş aldığı makamın (örneğin; ...Milli Eğitim Müdürlüğü'nün) yaptığı işlemlerin "sıra cetveli" yerine geçip geçmeyeceği, dolayısı ile bu işleme karşı "sıra cetveline itiraz davası" açılabilip açılamayacağı-
6098 s. TBK. mad. 117 gereğince, haksız fiillerde fiilin işlendiği tarihi itibariyle borçlunun temerrüde düşmüş olacağı, iş kazası nedeni ile tazminat isteminde bulunan davacının amacı para alacağı olan bu tazminatını güvence altına almak olduğundan ihtiyati tedbir yoluna değil ihtiyati haciz yoluna başvurabileceği, davacı vekilinin 'ihtiyati haciz' yerine 'ihtiyati tedbir' talep etmesi halinde de, davacının amacının para alacağını teminat altına almak olması karşısında, HMK. mad. 33 gereğince talep hakkında ihtiyati haciz hükümlerinin uygulanması ve bu hükümler çerçevesinde talebin değerlendirilmesi gerektiği-