Kooperatif genel kurul kararının iptali- Toplantı yeter sayısı bulunmadan alınan kararlar şekli bakımdan ve kurucu unsur bakımından emredici kurallara aykırı olduğundan alınan kararların hukuk aleminde hiçbir şekilde varlık kazanamayacağı, baştan itibaren geçersiz olduğu- Geçmişe etkili olarak hüküm ve sonuçlarını doğuramayacağından bu kararlara karşı ret oyu verilmesi ve karşı oy gerekçesinin tutanağa yazılması koşullarının aranmayacağı- Toplantı nisabının oluşmaması nedeniyle yok hükmünde olduğundan, kararların yok hükmünde olduğunun tespiti yönünde bir karar verilmesi gerektiği-
HMK 376 gereğince açılan hükmün iptali isteği- Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında dava konusu taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir şerhi işlendiğinden, davalının, diğer davalı ile davacı arasındaki davadan haberdar olmadığından bahsedilemeyeceği, davalının TMK 3 anlamında iyiniyetli olmadığı
Yüklenici tarafından sözleşme kapsamında sahada yapılan işlerle ilgili davacı tarafından idareye bildirilen işlerle ilgili olarak davaya konu hizmet kalemleri dışındaki hizmetlere ilişkin hakediş düzenlendiği ve ödemelerin yapıldığı, ilişkin hak edişlerin ödenmesi esnasında davacı yüklenici tarafından davaya konu ettiği hizmetlere ilişkin olarak hakedişlere Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 42. maddesine uygun itirazda bulunulmadığı, bu nedenlerle sayaç durum kodu ve kaçak ihbarları ile ilgili hizmet bedellerinin davacı tarafça talep edilemeyeceği-
Yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin davada, dava konusu taşınmazın olduğu yerde inşaat işi ile iştigal eden bir şirket olan davalının hisseli taşınmazı değerinin çok altında bir bedelle satın aldığı, davalı tanığının "davalının devam eden davadan haberdar olduğunu" beyan etmesi karşısında, basiretli davranma yükümlülüğü altındaki şirket, TMK 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanabilir mi?
İşyerinde çalışarak yıpranmış olan ve bu arada sigortalılık yılı ile prim ödeme süresine ait yükümlülükleri tamamlamış olan işçinin, emeklilik için bir yaşı beklemesine gerek olmadan iş sözleşmesini sonlandırabileceği- Davacı, kanunun kendisine verdiği yasal hakkını kullanarak iş akdine son verdiğinden, başka bir iş için görüşme yapması ve işyerinden ayrıldıktan sonra çalışmaya başlamasının hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilemeyeceği- Davacının dava dışı şirketle iş sözleşmesini imzaladığı tarih, davalı işyerinden ayrılma iradesini açıkladığı tarihten sonra olup fesih iradesinin davacı işçi tarafından açıklandığı ve bildirilen bu sebebin kıdem tazminatına hak kazandıran hâllerden olduğunun anlaşılması karşısında, davacı işçinin feshinin hakkını kötüye kullandığından bahsedilemeyeceği-
Kiraya verme önemli işlerden olup paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda pay ve paydaş çoğunluğu sağlanarak yapılan kira sözleşmelerinin geçerli olduğu- Taşınmazın davalılar tarafından kullanılmasına uzun süre ses çıkarmayan davacının, bu kullanıma zımnen muvafakat ettiğinin kabulü gerekeceği ve bu durumda ecrimisil talep edilmesinin Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceği, o halde, mahkemece yapılması gereken işin, dava konusu taşınmazın ilk tedavülünden itibaren tüm kayıtları dosya arasına alındıktan sonra, tarafların dava ve cevap dilekçelerinde dayandıkları tüm deliller toplanarak, uzun süreli kullanım olup olmadığının, dosyaya sunulan ............ tarihli ihtarname de göz önüne alınarak, sonucuna göre bir karar verilmesi olması gerekeceği-
Tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda gerçekleşen kusurlu davranışlarının tamamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, eşit kusurlu olup olmadıkları, burada varılacak sonuca göre davacı eş yararına maddi-manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı- Boşanma kararı verilebilmesi için az da olsa davalının da kusurlu olması gerektiği- Evliliğin başından itibaren bağımsız ev temin etmeyen eşini kardeşleriyle birlikte yaşamak zorunda bırakan erkeğin diğer davranışları da dikkate alındığında daha fazla kusurlu olduğu kabul edilerek eşine karşı maddi ve manevi tazminat ödemek zorunda olduğu sonucuna varıldığı-
"Kavşak, yol ve ortak altyapı inşaatı işine" ilişkin birim fiyatlı sözleşme hükmünün sözleşme serbestisi içinde düzenlendiği, basiretli bir tacir gibi davranmakla yükümlü olan davacının sözleşme şartlarını iyice değerlendirip hesaplayarak sözleşme yapmakla yükümlü olduğu, imza aşamasında da herhangi bir itirazı bulunmayan davacının işin tamamlanma aşamasında ve sözleşmenin imzalanmasından 2 yıl sonra açtığı ilgili maddenin iptaline ilişkin açtığı davanın TMK’nın 2. maddesine aykırı olduğu-
Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti, meni; manevi tazminat ve ticaret ünvanı terkini istemlerine ilişkindir...
Görev ve yetkileri 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 36. maddesinde kanun hükmü ile açıkça düzenleme altına alınan Vakıflar Genel Müdürlüğünün, korumakla yükümlü olduğu vakıf adına kayıtlı taşınmaz hakkında, idari ya da mahkeme kararı gibi bir dayanak bulunmadan tapuda devrini yapmamış olmasının kötü niyet olarak nitelendirilemeyeceği-