Meslekten olan ve basiretli bir işadamı özeni göstermekle yükümlü olan davalının kendisine ait markayı ihdas ve tescil ettirirken, aynı iş kolunda çalışan maruf ve meşhur olan davacıya ait markayı bilmesi gerekmesi nedeniyle iyiniyetli olamayacağı–
Terk sebebiyle boşanma davası açıldıktan sonra, evlilik birliğinin yeniden kurulmasına rağmen boşanma davasına devam edilmesinin iyi-niyet kuralları ile bağdaşmayacağı–
Sözleşmeyi imzalayanın o şirketi temsil ve ilzama yetkili olmamasına rağmen, sözleşme hizmetlerinden yararlandığı sabit olduğuna göre, «sözleşmeyi imza eden kişinin şirketi temsile yetkili olmadığını» ileri sürerek hizmet bedelini ödemekten kaçınmanın MK. madde 2’ deki dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı–
Çekleri keşide eden kişi ticari mümessil konumunda olup, ticari mümessil, iyi niyet sahibi kişilere karşı şirket gayesine giren tüm işlemleri yapma yetkisine sahip olduğundan vekaletnamedeki kısıtlama ticaret sicilinde kayıt ve ilan edilmemiş olduğundan açıklanan nedenlerle menfı tespit davasının reddi ve bozma üzerine direnme kararı verilmesinin yerinde olduğu-
Birinci ihalede satın aldığı taşınmazın (taşınırın) ihale bedelini yatırmayan kişinin, ayni taşınmazı (taşınırı) yeniden ihaleye çıkarılma sonucunda, ikinci arttırmada daha düşük bir bedelle satın alması halinde, bu davranış dürüstlük kurallarına (MK. 2) aykırı olacağından, ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği—
Kural olarak, kira sözleşmesinin kiracının kusurundan dolayı feshedilmesi halinde, kiracının sebepsiz zenginleşme kurallarına dayan arak tazminat istemesinin iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağı–
TTK’nun 571. maddesinde hamiline yazılı senetten doğan alacağa karşı borçlunun ancak senedin hükümsüzlüğüne taalluk eden veya senetten anlaşılan defilerle alacaklıya karşı şahsen haiz olduğu defileri ileri sürebileceği, borçluya tanınan bu hakkın, ona yöneltilen eda taleplerine karşı kullanılabileceği gibi, Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde öngörülen objektif iyiniyet kuralları ile çerçevelenen sınırlar içinde kalmak kaydıyla, bu hakkın zamanında kullanılamaması yüzünden böyle bir senetten dolayı iyiniyetli hamil de dahil olmak üzere üçüncü şahıslara yapılan ödemenin istirdadı amacıyla da kullanılabileceği–
Bankaların -kredi sözleşmelerinde yer alan özel hükümler nedeniyle- kredi faiz oranlarını günün koşullarını dikkate alarak tek taraflı olarak belirleme (değiştirme) yetkisine sahip olmalarının BK’nun 19 ve 20. (şimdi; TBK.'nun 26 ve 27.) maddelerine aykırılık teşkil etmediği ancak bir «güven kurumu» olduklarından, bu yetkilerini MK’nun 2. maddesi çerçevesinde «dürüstlük kuralları»na göre kullanmaları gerekeceği–
Tebligat Tüzüğünün 28. maddesine göre tebliğ memurunca borçlunun yeni adresi araştırılmadan, sadece eski adresine Teb. K. 35. mad. göre yapılan satış ilânı tebligatı geçerli olur mu?—
Geçerli bir sözleşmede kararlaştırılan ceza koşulunu istemenin, MK.2 hükmüne aykırı sayılamayacağı–