Bir kimsenin, başka birinin ürettiği ve üzerinde hak sahibi olduğu markayı taşıyan ürünü ithal edip, yine bu marka altında Türkiye’de pazarladıktan ve fakat bu ürünün ithal ve Türkiye’de satış yetkisinin elinden alınmasından sonra, bu markayı iltibasa yol açabilecek biçimde kendi adına tescil ettirmesinin, MK.2’de ifadesini bulan dürüstlük (iyiniyet) kurallarına aykırılık olup hukuken himaye görmeyceği–
Sosyal güvenlik yönünden üç yıl ümit veren ve Anayasal uyarma görevini yerine getirmeyen Kurumun, sigortalılığı iptal etmesinin MK. nun 2. maddesindeki afaki (objektif) iyiniyet kuralı ile de bağdaşmayacağı–
Sözleşme ifa edildikten sonra, alıcının ‘Kat Mülkiyeti Kanununa aykırı olarak “devre tatil” adı altında satılan devremülkün satışının geçersiz olduğu’nu ileri sürülmesinin objektif iyiniyet kurallarına aykırı olur mu?–
Konkardatonun tasdiki için “dürüstlük kuralının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerekeceği–
Belediyelere ait taşınmazların özel ve tüzel kişilere devrine karar vermek yetkisi Belediye Meclislerine ait ise de, somut olayda Belediye Meclisi bu konuda işlem yapmak üzere Belediye Encümenini görevlendirmiş ve davalı Belediye süregelen davranışları ile davacı tarafa tam bir güven vermiş, davacı taraf da bu güven çerçevesinde iyiniyetle kendisine düşen edimi yerine getirmiş olduğundan, davalı Belediyenin «şekle aykırılık» savunmasının MK. 2 hükmüne ters düşeceği–
Davalıya, davacı tarafından çekilen ihtarname ile borcun 30.4.1994 tarihine kadar ödenmesi istenilen ve miktarında uyuşmazlık bulunmayan paranın, son ödeme gününden 10 gün önce ve mali sıkıntı içinde olduğu basın ve yayın organları haberleri ile bilinen ... Bankasındaki tarafların hesaplarından virman yapılarak ödenmesinde davalının iyiniyetli olmadığı, davacının alacağını iflas idaresinden talep etmiş olması, yapılan virman işlemini veya alacağını tahsil ettiğini kabul ettiği anlamına gelmeyeceğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddinin doğru olmayacağı-
Ortağı bulunduğu limited şirketin ortaklar kurulunun mahkemece toplantıya çağrılmasını (TTK.538/2; şimdi; Yeni TTK. mad. 617) istemiş olan ve yargılama sırasında davalı şirketçe yapılması kararlaştırılan iki genel kurul toplantısına mazeret bildirip katılmamış olan davacının iyiniyetinden söz edilemeyeceği–
Yabancı ülkede dava açarak boşanan (ve böylece eşinin evlenmesi- ne yol açan) eşin, şimdi Türkiye’de açılan boşanma davasına karşı çıkmasının hakkın kötüye kullanılması sayılacağı–
Şuf’alı payın ilişkin olduğu taşınmazın paydaşlar arasında özel olarak taksim edilip, her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken, kullananlardan birisinin tasarrufundaki yeri üçüncü bir kişiye satması halinde, daha önce (satıcı zamanında) o yerde hak iddia etmeyen davacının, tapudaki son pay satışına kaşı şuf’a hakkını kullanmasının, MK. 2’de yer alan objektif iyiniyet kuralı ile bağdaşmayacağı –
Borçlar Kanunu’nda esaslı hatanın tanımını yapılmamış olduğu, kısaca iç irade ile açıklanan irade arasındaki bilmeyerek yapılan uyumsuzluk olarak tanımlanan hatanın esaslı kabul edilebilmesi için, uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa benimsendiği gibi, girişilen taahhüdün başlıca sebebini teşkil etmesi, daha açık söyleyişle hem yanılgıya düşen taraf yönünden (subjektif unsur), hem de iş hayatındaki dürüstlük kuralları (objektif unsur) açısından, hataya düşülmese idi böyle bir sözleş-menin hiç veya açıklanan biçimde yapılmayacağının ispatlanması zorunlu olduğu–