Taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği, 11/04/2016 tarihli taahhütnamede, takip öncesi faizi kapsar takip çıkışı alacak miktarının hatalı olduğu, yine toplam faiz olarak 3.110,20 Türk lirası gösterildiği ancak bu faizin takip tarihinden taahhüt tarihine kadar işlemiş faiz veya taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı hususunda açıklık bulunmadığı, işlemiş ve işleyecek faiz miktarlarının ayrı ayrı hesaplanarak gösterilmediği gibi alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı ve bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğu ayrıca borçlu tarafından ödenmesi gereken tahsil ve başvuru harçlarının da taahhüt tutanağında gösterilmediğinden taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraatine karar verilmesi gerekeceği-
Aynı borç ilişkisi sebebiyle sanığın hem kendi adına hem de şirket yetkilisi sıfatıyla iki kez ödeme şartını ihlal nedeniyle cezalandırılamayacağı-
Ayrı ayrı bonolara konu borcun bir bütün olarak tarafları aynı olan tek bir borç olarak değerlendirilmesi gerektiği, kaldı ki ... 1. İcra Ceza Mahkemesinin 18/03/2019 tarihli ve ... esas, 2019/374 ve ... 2. İcra Ceza Mahkemesinin 24/04/2019 tarihli ve ... esas, 2019/510 sayılı kararlarına ilişkin ilgili icra takip dosyasının aynı olduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29/09/2009 tarihli ve 2009/16-188 esas, 2009/205 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, aynı borç ilişkisi nedeniyle toplam tazyik hapsi miktarının 3 ayı geçemeyeceği düzenlemesi karşısında, sanığın her bir takip için ayrı ayrı 3 aya kadar tazyik hapsine karar verilemeyeceği-
Taahhüt tutanağında takip öncesi işlemiş faiz ve takip sonrası faiz belirtilmişse de; bu faizlerin hangi dönemleri kapsadığı, icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş ve taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklık olmadığı gibi alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanı da yer almadığından ve yine anılan taahhüt de başvuru harcı, tebligat gideri ve peşin harcın ayrı ayrı rakamsal olarak gösterilmediği görüldüğünden taahhüdün geçerli olmadığı-
Taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği, 03/12/2018 tarihli taahhütnamede, takip çıkışı asıl alacak 121.000,00 Türk lirasına ilaveten ferileriyle birlikte toplam borç miktarı 172.971,98 Türk lirası üzerinden taahhüt alınmış ise de, anılan taahhütten önce dosya kapsamında ... 3. İcra Müdürlüğünün 2018/12147 sayılı dosyasına mahsuben 31/10/2018 tarihinde 24.000,00 Türk lirası, 30/11/2018 tarihinde 6.500,00 Türk lirası haricen ödemelerin bulunduğu, alacaklı vekilinin 30/04/2019 tarihinde adı geçen icra müdürlüğüne sunmuş olduğu dilekçe ile söz konusu ödemeleri kısmen kabul ettiği ancak taahhüt alındığı sırada gerçek alacak miktarının belirlenmesini sağlayacak taahhüt öncesi yapılan bu ödemeleri bildirmeyip borç miktarından düşülmesini engellediği, belirtilen ödemeler düşüldüğünde ise taahhüt tarihi itibarıyla sanığın borcunun taahhütnamede yazılan miktar kadar olmadığı, mevcut haliyle gerçekteki toplam borç miktarının açıkça gösterilmemesi nedeniyle borç miktarı yönünden taahhütnamede belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı ve beraatine karar verilmesi gerektiği-
Taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiğinden, 30/05/2019 tarihli taahhütnamede, toplam faiz olarak 27.751,93 Türk lirası belirtilmiş ise de, bu faizin hangi dönemleri kapsadığı, takip tarihine kadar işlemiş veya takip tarihinden taahhüt tarihine kadar işlemiş veya taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklık olmadığı, son ödeme tarihine kadar ki işleyecek faiz miktarlarının dönemsel olarak açıkça gösterilmediği gibi alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı, bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanıkların üzerilerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle, beraatlerine karar verilmesi gerektiği-
Aynı borç ilişkisi nedeniyle -ödeme şartını ihlâl suçundan- sanık hakkında tekrar 3 aya kadar tazyik hapsine karar verilemeyeceği-
Borcun taksitler hâlinde ödenmesinin taahhüt edilmesi hâlinde, ilk taksitin ödenmemesi ile taahhüdü ihlâl suçu oluşacağı ve borçlunun 3 aya kadar hapsen tazyikine karar verileceği- Hapsen tazyik yaptırımında amaç, bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak olduğundan, alt sınırdan belli bir ceza belirlenmesi gerekmemekte olduğu, yükümlülük yerine getirilene kadar ve en çok 3 ay süreyle kişinin yükümlülüğüne uygun davranması için zorlanmasının söz konusu olacağı-. Ceza Genel Kurulunun 30.01.2007 gün ve 16-12 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, ilk taksitin ödenmemesi üzerine, borçlunun hapsen tazyik ile cezalandırılmasından sonra, bu cezanın infazı sırasında söz konusu taksiti ödemesi hâlinde tahliye edileceği, ancak sonraki taksiti ödememesi hâlinde eylemin yeniden yaptırımı gerektireceği- Ancak, ilk taksitin ödenmemesi üzerine 3 aya kadar hapsen tazyik kararının tamamının infazı hâlinde takip eden taksitlerin ödenmemesi durumunda artık borçlunun cezalandırılması olanağı kalmayacağı- Bir başka anlatımla, ilk taksitin ödenmemesi nedeniyle maddede öngörülen cezanın tamamının infazı hâlinde, yaptırım uygulama olanağı kalmadığından, diğer taksitlerin ödenmemesinin ayrıca bir taahhüdü ihlâl kabahatini oluşturmayacağı- Görüldüğü gibi, borçlunun, aynı borçtan dolayı ve her bir taksit için ayrı ayrı olmak üzere toplam 6 aya kadar hapsen tazyikine karar verilmiş olup, bu uygulamanın yasaya aykırı olduğu-
Taahhütnamede ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat edilmişse de; taahhüt tarihine kadar işlemiş faiz konusunda bir beyanda bulunulmadığı, belirtilen borcun hangi kalemlerden oluştuğu konusunda belirsizlik bulunduğu görüldüğünden, yapılan taahhüdün geçerli olmadığı ve taahhüdü ihlâl suçunun oluşmayacağı-
Taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği, ... 2. İcra Dairesinin 29/01/2014 tarihinde 2014/2647 sayılı takip dosyasından gönderilen ödeme emrinde takip öncesi işlemiş faiz miktarı 7.727,57 Türk lirası olarak gösterilmesine karşın, 25/03/2019 tarihli taahhütnamede takip öncesi işlemiş faizin 13.869,52 olarak belirtilmesi nedeniyle, ödeme emrinde takip tutarı 32.727,57 Türk lirası iken, taahhütnamede 38.869,52 Türk lirası olarak belirlendiği, bu şekliyle taahhüt tutanağında belirsizlik bulunduğundan sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeksizin, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet bulunmadığı-