Dava tarihinde ölü olan kişi hakkında dava açılamayacağı–
Dava konusu hakkında mahkemede açılmış bulunan «satışın iptali davası»nın sonucunun, istihkak davasında ‘bekletici mesele’ yapılması gerekeceği–
Önce istihkak davasında bulunmadan doğrudan doğruya istihkak davası açan üçüncü kişinin davasına karşı direnmeyen ve aleyhine dava açılmasına neden olmayan davalı - alacaklının «vekalet ücreti» (ve «yargılama gideri») ile sorumlu tutulamayacağı–
Asıl olanın «duruşmada tefhim edilen kısa karar» olduğu, bu nedenle «tebliğ edilen gerekçeli karar»ın, tefhim edilen kısa karara aykırı olamayacağı–
İstihkak davasına karşı icra mahkemesinde "karşılık dava" olarak açılacak iptal davasının bir süreye bağlı olup olmadığı-
Mahkemece verilen «ihtiyati tedbir kararı»nın icra müdürlüğünce infaz edilmesinden sonra -tedbirli malın kendisine ait olduğunu ileri süren- üçüncü kişiler tarafından istihkak davası açılamayacağı–
Dava konusu şeyler üzerindeki haczin -borcun ödenmesi, feragat, istihkak iddiasının kabulü gibi nedenlerle koşulsuz olarak değil de- alacağı karşılar miktardaki teminat karşılığında kaldırılmış olması halinde, istihkak davasına -teminat geleceği bakımından- devam edilmesi gerekeceği–
İcra hukukundaki istihkak davası sonunda verilen kararların maddi anlamda “kesin hüküm” teşkil etmeyeceği ve bu kararlara karşı yargılamanın iadesi yoluna gidilemeyeceği, istihkak davasındaki amacın haczedilen mal üzerinde cebri icranın yürüyüp yürümeyeceğini saptamak olduğu-
Tasarrufun iptal davalarında (İİK. mad. 277 vd.) aranan «aciz belgesi»nin «istihkak davaları»nda «dava şartı» olmadığı–
İstihkak davasına, icra mahkemesinde (tetkik merciinde) bakılmış olmasına rağmen, karar başlığında «Asliye Hukuk Mahkemesi»nin yazılmış olmasının her zaman düzeltilmesi mümkün bir ‘yazı hatası’ niteliğinde olduğu–