İcra mahkemesine (tetkik merciine) açılan istihkak davasının yanlışlıkla asliye hukuk mahkemesinin esasına kaydedilmesi halinde, «dava dilekçesinin icra mahkemesine (tetkik merciine) gönderilmesine» karar verilmesi gerekeceği «görevsizlik kararı» verilemeyeceği–
Aynı kişinin hem borçlu şirketin ve hem de istihkak davası açan üçüncü kişi şirketin «temsilcisi» olması halinde, üçüncü kişinin, «yapılan hacizden çok sonra -satış ilanı ile- haberdar olduğunu» ileri sürmesinin, hayatın olağan akışına ters düşeceği–
«İstihkak davasına konu olan mal üzerindeki haczin teminat mektubu karşılığında kaldırılmasına» karar verilmiş olması halinde, davanın konusunun teminat mektubuna dönüşmüş olacağı, dava sonunda mercice teminat mektubu hakkında karar verilmesi gerekeceği–
İİK. 8 uyarınca, icra tutanakları aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli olduğundan «haciz sırasında hazır bulunduğunu» tesbit eden tutanak nedeniyle, üçüncü kişinin haciz (tutanak) tarihinden itibaren 7 gün içinde istihkak davası açması -ya da istihkak iddiasında bulunması- gerekeceği–
On günlük temyiz süresinin son gününün C.rtesi gününe rastlaması halinde, temyiz süresinin Pazartesi günü çalışma saati sonunda sona ereceği–
Alacaklının dava konusu taşınır mal üzerindeki hacizden davadan önce feragat etmiş olması halinde mahkemece «dava ön şartının yokluğu» nedeniyle istihkak davasının reddine ve davalı alacaklı yararına avukatlık asgari ücret tarifesinin 8. maddesi uyarınca avukatlık ücreti takdir edilmesi gerekeceği–
İstihkak davasının, taraf teşkili yapılıp, deliller toplanmadan «istihkak iddiası» hakkında karar veriliyor gibi «takibin devamına» karar verilemeyeceği–
Haciz, davacının borçlu ile birlikte ikamet ettikleri müşterek hanede yapılmış olduğundan 6183 Sa. Ka. 67/2. maddesi gereğince malın borçlunun elinde sayılacağı, karinenin aksini isbatının davacıya düşeceği-
«İstihkak davası»na karşı -İİK. 97/XVII uyarınca- ‘mukabil dava’ olarak «iptal davası»nın açıldığı durumlarda, «borçlu»nun da ‘davalı’ olarak gösterilmesi gerekeceği–
İstihkak davası sonucunda verilen hükümde hangi mallar üzerindeki haczin kaldırıldığının açık - seçik belirtilmesi gerekeceği, dava dilekçesine atıf yapılarak hüküm kurulamayacağı–