«Yetki itirazının süresinde ileri sürülmüş olup olmadığını» icra mahkemesinin (tetkik merciinin) kendiliğinde araştıracağı–
«Davanın açılmamış sayılmasına» (HUMK. mad. 409/V, şimdi; HMK. mad. 150/5) şeklinde verilmiş olan kararın, taraflar arasında «kesin hüküm» oluşturmayacağı gibi, dava açma süresini de kesmiş olmayacağı–
Aynı hacizli mallar hakkında, aynı taraflar arasındaki istihkak davalarının birleştirilerek görülmesi gerekeceği–
Temyiz defterine kaydedilmeyen, peşin harcı da ödenmeyen temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekeceği–
İcra mahkemesinin vereceği «takibin ertelenmesi» ya da «takibin devamı» kararının kesinleşmesi beklenmeden -bu kararların üçüncü kişiye tefhim ya da tebliği ile- 7 günlük dava süresinin işlemeye başlayacağı–
Aynı mahkemelerde (icra mahkemelerinde) açılmış bulunan ve aralarında bağlantı bulunan istihkak davalarının birleştirilmesi talebinin, «ilk itiraz» şeklinde, ikinci davanın açıldığı mahkemede ileri sürülmesi gerekeceği–
İstihkak davasına karşı, davalı-alacaklının icra mahkemesinde en geç ilk oturumda "karşılık dava" olarak iptal davası açabileceği-
Kambiyo senedine dayanan takiplerde borca «ve imzaya) itiraz halinde takip devam edip sadece satış istenemeyeceğinden, takip sırasında haczedilmiş mallarla ilgili olarak açılmış olan istihkak davasına da devam edilmesi gerekeceği–
Açtığı istihkak davasında tazminat istemediği için lehine tazminata hükmedilmemiş olan davacı-üçüncü kişinin, daha sonra genel mahkemede, -İİK. 259’a göre- haksız uygulanan ihtiyati haciz nedeniyle uğradığı zararın karşılanması için ayrı bir dava açabileceği–