Ödeme emri tebliğ evrakı üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından T.K.'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının kendiliğinden ödeme emri tebliğ işlemini T.K.'nun 21/2. maddesi uyarınca yapmasının isabetsiz olduğu- Tebligat Yönetmeliğinin 16/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan adresine renkli bastırılan tebligat zarfının gönderilmesi gerekeceği-
İcra müdürlüğünün tebliğ usulsüzlüğünü kendiliğinden göz önüne alma görevi bulunmadığı, borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayetinde bulunması halinde icra mahkemesince bu konuda karar verilebileceği-
Borçlu şirket adına gönderilen ve tebliğ edilemeden iade edilen birinci tebligat ticaret sicilinde kayıtlı adres olmadığından borçlunun ticaret sicilinde kayıtlı adresine doğrudan TK'nun 35. maddesine göre tebligat yapılmış olmasının doğru olmadığı-
Mahkemece şikayetin niteliği gereği duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan sonra borçluya ve alacaklıya delillerinin sorulup sunmaları için imkan tanınması, tarafların gösterecekleri deliller toplandıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle tebligatı alan şahısların şirketin daimi işçisi olup olmadığının tespit edilmesi, tebliğ işlemlerinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığının belirlenmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesinin gerektiği-
Tebliğ evrakı üzerinde, Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16. maddesine uygun bir şerhin bulunmadığı, dolayısıyla tebliğ işleminin usulsüz olduğunun anlaşıldığı-
Borçlunun şikayeti takip kesinleşmeden maaşına konulan haczin kaldırılması istemi ile birlikte ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne de yönelik olduğundan öncelikle örnek 7 ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığının belirlenmesi, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin karara bağlanmasından sonra oluşacak sonuç çerçevesinde hacze yönelik şikayet hakkında bir karar verilmesi gerekirken evrak üzerinde eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin değerlendirilerek, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin tesbiti halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve düzeltilen tebliğ tarihine göre yetki itirazı süresinde ise itirazın esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı - Somut olayda; şikayetçi borçlular adına çıkartılan ödeme emrinin borçlunun adresine tebliğe çıkarıldığı, muhatapların adres bırakmadan taşındığından bahisle iade edildiği, bundan sonra mernis adresine çıkartılan ödeme emri tebligatlarının, tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından gerekli şerh verilmediğinden, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu - Muhatabın nerede olduğu, tevziat saatlerinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği tevsik edilmeyip, beyanı sorulan komşunun da ismi alınmadığından ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu -
Borçluya yapılan örnek 7 ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebliğ belgelerinin incelenmesinde; "adres kapalı olduğundan komşusu muhatabın işte olduğunu ve akşam döneceğini beyan etmesi üzerine tebligat muhtara tebliğ edildi. İsim ve imzadan imtina eden komşuya haber verildi. 21.12.2009" açıklamasına yer verildiği, tebligatta bilgisine başvurulan ve haber verilen komşunun ismi alınmadan tebliğ işlemi yapıldığından, tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği, o halde mahkemece şikayetin kabulü ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Somut olayda; ödeme emri tebligat mazbatası üzerindeki şerhte muhatabın tevziat saatleri içerisinde aynı gün dönüp dönmeyeceği, ne zaman döneceği tevsik edilmediği, yine borçluya ödeme emrinin tebliği sırasında tebliğ memuru tarafından, beyanına başvurulan isim ve imzadan imtina eden komşunun ad ve soyadının belirtilmediği, haber bırakılan komşunun isminin, kim olduğunun, imzadan imtina edip etmediğinin tevsik edildiği, ancak beyanına başvurulan komşu ile aynı şahıs olup olmadığı hususunun belirtilmediği, bu haliyle tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun'un 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine göre usulsüz olduğu -