Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın bu adrese yapılmasına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından anılan şekilde şerh verilmeden salt "mernis adresi" ibaresine dayanılarak, dağıtıcı tarafından tebliğ işlemi yapılamayacağı- Mahkemece, usulsüz ödeme emri tebligatına ıttıla tarihinin tespiti açısından alacaklı vekilinin cevap dilekçesinde ileri sürdüğü borçlunun takipten kendisinin bildirdiği tarihten daha önce haberdar olduğu hususları değerlendirilerek, borçlunun usulsüz olarak yapılan ödeme emri tebliğ işlemine muttali olduğu tarihin tespitiyle, şayet muttali olma tarihine göre icra mahkemesine yapılan şikayetin yasal yedi günlük süre içerisinde olduğu kabul edilirse; şikayetin kabulüne, aksi takdirde istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Tebligat adresinin, borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı olması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 s. Teb. K.'nun 21/1. maddesine göre tebligatın yapılması gerekeceği ve muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi, gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olması, tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmayacağı-
TK'nun 10. maddesi uyarınca önce bilinen adrese tebligat yapılmadan doğrudan doğruya TK'nun 21/2. maddesine göre yapılan tebliğ işlemi de usulsüz olduğu gibi, koşulların oluşması halinde, tebligatın 7201 Sayılı Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapılması durumunda tebligatta, tebliğin 7201 Sayılı Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapılması gerektiği yönünde bir şerh bulunmasının gerekeceği aksi durumun tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğuracağı-
S.en takip şekline göre, borçlunun, icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurmasının zorunlu olduğu- Borçlunun, şikayet dilekçesinde, ödeme emrine dair tebligattan haberdar olduğunu bildirdiği görülmekte olup, icra mahkemesine yaptığı başvuru, öngörülen yedi günlük süreden sonra olduğundan, mahkemece şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerektiği-
Ödeme emrinin, muhatap borçlunun adreste bulunup bulunmadığı ve tebliğ yapılan kişinin muhatapla aynı konutta oturup oturmadığı tespit edilmeksizin oğluna tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu- Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılacağından, muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edileceğinden mahkemece, alacaklının cevap dilekçesindeki iddiası, gerektiğinde talimat dosyası da getirtilerek incelenmek suretiyle, oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekeceği -
Vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerekeceği, ancak olayda tebliğ vekile yapılmadığından mahkemece ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerekeceği -
Tebligat mazbatasına, muhatabın adreste bulunmama sebebi ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği, beyanda bulunan kişinin kim olduğu ve imzadan çekinme durumu belirlenmeden tebliğ işlemi tamamlandığından, bu hali ile ilk tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüz olduğu- TK'nun 10/2. maddesinde öngörülen bilinen en son adresin tebligata elverişli olmaması ya da bu adreste borçluya tebligat yapılamaması koşulu gerçekleşmediği gibi tebliğ mazbatası üzerinde tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilmediği gibi bu adrese TK'nun 21/2.maddesine göre tebligat yapılacağına dair bir meşruhatın da bulunmaması nedeniyle ikinci yapılan tebligatın da usulsüz olduğu-
Borçlunun ticaret sicili gazetesinde yer alan adresine tebligat çıkarılmaksızın takip talebinde yer alan adresine Teb. Kan'un 35. maddesine göre tebligat yapılmasının isabetsiz olduğu-
Tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde, somut olayın özelliği, cereyan şekli, gerçekleşen maddi olgular en ufak ayrıntılarına kadar gözönünde bulundurup iddianın tahkik edilmesi gerektiği- Teb. K. mad 16'ya göre yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun iddia edilmesi üzerine borçlunun ileri sürdüğü hususlarla ilgili deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayet mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, duruşma açılmadan, şikayetçiye (borçluya) ve karşı tarafa (alacaklıya) anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınmadan talep hakkında dosya üzerinden karar verilmesinin isabetsiz olduğu-