Borçlu adına ödeme emrinin ilk olarak takip talebinde gösterilen adresine tebliğe çıkarıldığı, bu tebligatın bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklının talebi ile borçlunun mernis adresi takip dosyası içine alınıp, bu kez tebliğ zarfı üzerine "mernis adresi" olduğu yazılarak posta memuru tarafından aynı adreste tebliğ edildiği, ancak tebliği çıkaran merci tarafından, bu adresin, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olması nedeniyle tebligatın TK. mad 21/2. uyarınca yapılması gerektiğine ilişkin bir şerhin verilmediği- Mahkemece, borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetinin kabulü ile Teb. K. mad. 32. Uyarınca tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-
Muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedenini araştırması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olmasının tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmayacağı- K. takdiri raporu tebliği usulsüz olsa dahi borçlunun kıymet takdir raporunun tebliğ işleminden, en geç satış ilanının tebliğ edildiği tarihte haberdar olduğunun kabulü gerekmekte olup, ihalenin feshinin talebinin reddi gerektiği -
Bilinen son adrese hiçbir tebligat yapılmadan nüfus kayıt sistemindeki ve ticaret sicilindeki adresine yapılan tebligatların iade gelmesi üzerine ticaret sicil adresine Teb. K.’nun 35. maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulüne uygun olduğundan söz edilmesinin olanaklı olmadığı- Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
Tebliğ memurunun ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” ve tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu tebliğ evrakına yazması ve ilgilisine imzalatması gerekeceği, ancak bu şekilde, yapılan işlemin usulüne uygun olup olmadığı hakim tarafından denetlenebileceği - İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmesi gerektiği; borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş veya usulsüz tebliğ edilmiş olmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi olacağı-
Tebligat Kanunu'nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek bu adrese T.K.'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından söz konusu şerh verilmeden dağıtıcı tarafından T.K.'nun 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı- Şikayete konu tebliğ evrakı üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından T.K.'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının kendiliğinden ödeme emri tebliğ işlemini T.K.'nun 21/2. maddesi uyarınca yapması yukarıda değinilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu, bu nedenle, sözü edilen tebligatın usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağı olmadığı-Usule aykırı tebliğin hükmü ise; Tebligat Kanunu'nun 32. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği, o halde, mahkemece, şikayetin kabulü ile borçlunun usulsüz tebligattan haberdar olduğunu beyan ettiği ''12.06.2014'' tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine ve usulsüz tebligat neticesi takibin kesinleştirilmesinden sonra borçlunun gayrimenkullerine uygulanan haciz işlemi var ise bunların kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, tebligatı alan kişinin itiraz eden borçlu şirket çalışanı olup olmadığının yöntemine uygun şekilde araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, tebligatı alan kişinin şikayet eden borçlu şirket çalışanı olup olmadığının yöntemine uygun şekilde araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Gecikmiş itirazın ön koşulunun usulüne uygun bir tebligatın yapılması olduğu- Usulsüz tebligata ilişkin başvuruda "gecikmiş itiraz"dan bahsedilmiş olmasının şikayetin incelenmesine engel olmayacağı (HMK. mad. 33)-
Kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak (bilinen bir adresi yok ise adres kayıt sistemindeki adresi esas alınarak) Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılması, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adres kayıt sistemindeki adresine buna ilişkin şerh de düşülerek 21/2. madde uyarınca tebligat yapılması gerekeceği-