Tebligat Kanunu'nun 21/2.maddesine göre tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesinin zorunlu olduğu- Tebligatta "Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın TK'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması"na dair meşruhat bulunmadığından tebliğ işleminin TK.'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliğinin 30.maddesine göre yapılması gerekirken dağıtıcının kendiliğinden TK.'nun 21/2.maddesine göre işlem yapmasının kanuna aykırı olduğu-  Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK. 366 uyarınca onanması gerektiği-
Usuülüne aykırı yapılan tebligatta, muhattabın bildirdiği öğrenme tarihinin esas alınacağı, beyan edilen öğrenme tarihinin aksinin yazılı bir belge ile kanıtlanebileceği- Şikayetçi şirket "İİK. mad. 89 gereğince gönderilen tebligatların F. Sinai Mahkemesi'nde yapılan yargılama sırasında öğrendiklerini", alacaklı ise, "şikayetçi şirketin, anılan davanın yargılaması sırasında bildirilen tarihten çok önce haciz ihbarnamesi tebliğ işlemlerinden haberdar olduğunu" ileri sürdüğünden, icra mahkemesince, söz konusu dava dosyası getirtilerek ödeme tarihinin belirlenmesi ve saptanan tarihe göre  usulsüz tebliğ şikayetinin yasal sürede yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiği-
Borçlu adına çıkan 23.12.2014 tarihli tebligatta dağıtıcı tarafından basılan kaşede, şeklen Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat yapıldığı görülmekle beraber; muhatabın adreste bulunmama sebebinin, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğinin, dönecekse ne zaman döneceğinin tevsik edilmeden yapılmış olması sebebiyle, tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun'un 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 35. maddesi gereğince usulsüz olduğu, öte yandan, somut olayda TK 21/2'ye göre tebligat çıkarılabilme koşulu gerçekleşmiş ise de, Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine göre 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesinin zorunlu olduğu, yani; tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı-
Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu-
Şikayete konu satış ilanı tebliğ evrakı üzerine; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından, TK'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının kendiliğinden satış ilanı tebliğ işlemini T.K.'nun 21/2. maddesi uyarınca yapmasının, yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı ve dolayısıyla usulsüz olduğu- Satış ilanı tebligatının bir an için usulüne uygun olduğu düşünülse dahi ihale tarihinden iki gün önce borçlu vekiline yapılan tebligatın makul ve yeterli sürede yapıldığından da söz edilemeyeceği-
Muhatabın çarşıya gittiğini beyan eden komşunun ve tebligatta bilgisine başvurulan komşunun ismi alınmadan tebliğ işlemi yapıldığı, Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesi uyarınca tespit edilerek T.K'nun 23. maddesi uyarınca mazbataya yazılmadığı ve satış ilanı tebligatının usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği-
Her ne kadar kararda şirket işçisi olarak İ.K. ismi yer almaktaysa da bu ismin yazılmasının maddi hataya müstenit olup varılan hukuki sonuca etkisinin bulunmadığı, hüküm fıkrasında yer alan tebligatın iptali ibaresinin de tebligatın usulsüz olduğunun kabulü anlamı taşıyıp ödeme emri tebligatının TK'nun 21/2. maddesi hükmüne aykırı olduğu-
Yenileme dilekçesinin tebliğ edildiği mazbatada, nerede olduğu araştırılmadan borçlunun annesine tebliğ edildiği ve usulsüz bir tebligat olduğu anlaşılmakta ise de borçluya tebliğ edilen diğer ödeme emrinin Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddelerine uygun olduğu-
Şikayetçiye tebliğ edilen 89/2 haciz ihbarnamesinin Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşıldığından, şikayetçinin haciz ihbarnamesi tebliğlerinden en geç bu tarihte haberdar olmuş sayılacağı ve bu durumda icra mahkemesine yapılan başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olduğundan, mahkemece " haciz ihbarnemelerinin iptali" istemiyle yapıla başvurunun süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-