İcra mahkemesinin (tetkik merciinin) «tebligatın usulsüz olduğu»nu -bu konuda ilgililer (borçlular) tarafından usulüne göre, süresi içinde yapılmış bir şikayet bulunmadıkça- kendiliğinden gözetemeyeceği–
Borçlunun daha önce; ticaret siciline, tapu idaresine, notere, bağkura, icra dairesine, defterdarlığa, vergi dairesine, esnaf ve sanatkârlar siciline bildirdiği adresine -adres değişikliği ayrıca bir kuruma bildirmiş olmadıkça- Teb. K. 35/son’a göre tebligat yapılabileceği–
Vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu ise de asile yapılan tebliğ üzerine borçlu vekili tarafından süresi içerisinde itiraz ve şikayette bulunulmuş olması halinde «asile çıkarılan icra/ödeme emrinin iptali»nin istenmesinde hukuki yararın bulunmayacağı–
Tebligat Kanununun 17. maddesi uyarınca tebligat yapılabilmesi için «işyerinin borçluya ait olması» ve «tebligat yapılan kişinin de daimi memur veya müstahdem konumunda bulunması» gerektiği–
Otel niteliğindeki işyerinde bulunan borçluya tebligatın yapılmasını orasını idare eden veya orasının âmirinin sağlayacağı, bu nedenle «...birlikte sakin ..... imzasına» yapılan tebligatın geçerli olmayacağı–