Tebligat Kanununun 21 ve Tebligat Tüzüğü‘nün 28. maddesi uyarınca; muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek kişilerin hiçbirisi gösterilen adreste bulunmazsa; tebliğ memurunun bu kişilerin adreste bulunmama sebeplerini, bilmesi muhtemel konusu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti, zabıta âbir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan kaçınmaları halinde bu durumu da tutanağa yazıp imzalamaları (imzalatmaları) gerekeceği, ayrıca, tebliğ sırasında hazır bulunmayan muhatapların, tevzi (dağıtım) saatlerinden sonra adrese geldiğinin (döndüğünün) beyan edilmesi halinde, bunun tebligat parçasına yazılıp imzalanması gerekeceği–
Komşusunun beyanından, muhatabın «çarşıya gitmesi sebebiyle» adresinden ayrılmış olduğunun saptanması halinde, Tebligat Kanununun 21. ve Tebligat Tüzüğünün 28. maddesine göre işlem yapılabileceği–
Tebligat parçasına sadece «haber vermek üzere komşusuna bilgi verildiği»nin yazılmış olması halinde, Tebligat Kanununun 21 ve Tebligat Tüzüğünün 28. maddesine göre usulüne uygun tebligat yapılmış sayılmayacağı–
Her türlü adli evrakın -icra emri, ödeme emri, 103 bildirisinin, satış ilanı icra mahkemesi (merci) kararı, duruşma tebligatı, şikayet dilekçesi vb. gibi- takip dosyasında kendisini bir vekille temsil ettiren tarafa değil, vekiline tebliği gerekeceği–
Tebligat Kanununun 35/I. maddesinin uygulanabilmesi için; borç luya daha önce geçerli bir tebligat yapılmış olması gerektiği–
«Tebligat parçasındaki kaydın -örneğin; tebligat yapılan kişinin, muhatabın işçisi, aile fertlerinden birisi olup olmadığının- icra mahkemesince her türlü delil ile tespit edilebileceği—
Faks çekmek suretiyle -Tebligat Kanunu’nda bu konuda bir düzenleme bulunmadığından- tebligat yapılamayacağı–