«Usulsüz tebliğ»le ilgili istemin, tetkik mercine ‘gecikmiş itiraz’ şeklinde sunulmuş olması halinde de, başvurunun hukukî niteliği hakimce belirleneceğinden (HUMK. 76; şimdi; HMK. 33) istemin «şikayet» olarak incelenip sonuçlandırılması gerekeceği–
Haciz sırasında hazır bulunan borçlunun icra dosyasında bir işlem yapmış olmadıkça; dosya içeriğinden, takipten ve ödeme emrinden haberdar olmuş sayılmayacağı (ve ödeme emrinin usulsüz tebliği hakkındaki şikayet süresinin, haciz tarihinden itibaren işlemeye başlamayacağı)–
İlamdaki adresini değiştiren -ve yeni adresini bildirmemiş olan- borçluya, ilamdaki adresine Teb. K. 35’e göre tebliğ yapılabileceği–
İpotek akit tablosu ile tapu sicilinde yazılı adrese, daha önce tebligat çıkarılmadan doğrudan doğruya Teb. K. 35’e göre tebligat yapılabileceği–
İcra mahkemesinin (tetkik merciinin) «tebligatın usulsüz olduğu»nu -bu konuda ilgililer (borçlular) tarafından usulüne göre, süresi içinde yapılmış bir şikayet bulunmadıkça- kendiliğinden gözetemeyeceği–
Tebligat Kanununun 35. maddesine göre yapılan tebliğ işleminde, Teb. Tüz. mad. 55 uyarınca düzenlenecek tebliğ evrakının bir nüshasının, eski adrese ait kapıya asılması gerekeceği, ilan işlem yapılmamışsa, tebligatın geçersiz olacağı–
Borçluya (kefile) gönderilen ödeme emrinin diğer senet borçlusuna (ya da kefiline) tebliğ edilmiş olmasının usulsüz sayılacağı–
Tebligat parçasına «haber verilen, komşunun adının yazılmamış olması»nın, tebligatı usulsüz kılacağı–
Trafik Sicil Bürosundan bildirilen adresini değiştiren borçluya, Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat yapılabileceği–