Cebri satışlarda önalım hakkı kullanılamayacağı,ancak kısıtlı adına olan payın vasi tarafından kısıtlının ihtiyaçlarında kullanılmak üzere satışı için verilen izin nedeniyle yapılan satış işlemi cebri artırma ile satış niteliğinde bulunmadığından önalım hakkının kullanılmasına engel bir durumun söz konusu olmadığı-
Payın cebri icra sonucu satıldığı, bu durumda Medeni Kanun’un 733/1. maddesine göre önalım hakkının kullanılamayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, taşınmazın paydaşı payını satış iradesi ile isteğe bağlı olarak satışa çıkarmış olduğundan ortada cebri icra yolu ile yapılan bir satış olduğundan söz edilemeyeceği-
Yasal düzenlemelere göre davanın en geç 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde açılması gerekmekte olup hak düşürücü süre 01.01.2004 tarihinde dolduğundan, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Yasal önalım hakkı paylı mülkiyet hak­kından doğan ve mülkiyet hakkı ile iç içe bu­lunan bir hak olup, paydaşın önalım davasını açtıktan sonra kendi payını herhangi bir ne­denle yitirmesi ya da taşınmazın paylı mülki­yete konu olma durumunun sona ermesi halinde önalım hakkının da sona ereceği-
Feragat dilekçesinin temyiz niteliğinde olduğu kabul edilerek feragat nedeniyle bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği-
Önalım ile ilgili iki yıllık süre hak düşürücü olduğundan mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekeceği-
Önalım hakkının kullanılması için hak düşürücü sürenin ihalenin kesinleştiği tarihten itibaren başlatılması düşünülemeyip, dava açma tasarrufi bir işlem olduğuna göre üçüncü kişiler yönünden mülkiyet, iktisabın tapu kütü­ğüne tescil edilmesi ile doğacağından ve ancak bundan sonra tapu sicilinin aleniyetinden söz edilebileceğinden bildirim yapılmayan hallerde iki yıllık hak düşürücü sürenin tescil tarihinden itibaren başlamasının gerekeceği-
Muvazaalı şekilde yapılan bağış olarak gösterilen işlemin; asıl amacının davacının şufa hakkını kullanmasının engellenmesi olması halinde yapılan ilk satış nedeniyle davacının şufa hakkını kullanabileceği-
Dava iki yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 11.09.2007 tarihinde açıldığından, süre yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-