Önalım hakkı satışın hak sahibine noter aracılığı ile bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmesiyle düşeceği; başka bir ifade ile, yasal önalım hakkının kullanılması için öngörülen üç aylık hak düşürücü süre, satışın, önalım hakkı sahibine alıcı veya satıcı tarafından noter aracılığıyla bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı- Önalım hakkı sahibinin satışı başka bir şekilde öğrenmiş olmasının sürenin işlemesine yol açmayacağı- Hak düşürücü sürenin başlangıcında esas olan “öğrenme” olgusu değil “bildirim” olgusudup, bu bildirimin de noter vasıtasıyla yapılacak bildirim olduğunun yasada vurgulandığı- Olayımızda noter bildirimi bulunmadığına göre üç aylık hak düşürücü sürenin başlangıcı olarak öğrenme tarihinin esas alınmasının doğru olmadığı- Mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesinin gerektiği- 
Önalım hakkının, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğduğu ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale geldiği- Bu hak alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılıp, TMK. 733'e göre yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğünü getirdiği- Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşeceği; bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece resen göz önünde bulundurulmasının gerektiği- Davacıya payın satıldığına ilişkin noterlikçe yapılmış bir tebligat bulunmamasına rağmen dava, satış tarihinden itibaren 3 ay içerisinde açıldığından süresi içinde olduğu- Taşınmaza ilişkin olarak kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile müteahhit firmalar arasındaki adi ortaklık sözleşmesi dışında olan davacının paydaş sıfatı ile tapuda pay satışı suretiyle yapılan temlike karşı yasal önalım hakkını kullanmasında bir usulsüzlük bulunmadığı; bu durumda mahkemece yapılacak iş, uyuşmazlığın esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesinin gerektiği-
Taşınmaza ilişkin olarak öncesinde yaşanan gelişmeler ve son olarak davacının katılmadığı satış vaadi ve kat karşılığı sözleşmesi, davalının savunmaları doğrultusunda olsa da, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile müteahhit firmalar arasındaki adi ortaklık sözleşmesi dışında olan davacının paydaş sıfatı ile tapuda pay satışı suretiyle yapılan temlike karşı yasal ön alım hakkını kullanmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-
Önalım hakkının, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğduğu ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale geldiği- Bu hak alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılıp, TMK. 733'e göre yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğünü getirdiği- Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşeceği; bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece resen göz önünde bulundurulmasının gerektiği- Davacıya payın satıldığına ilişkin noterlikçe yapılmış bir tebligat bulunmamasına rağmen dava, satış tarihinden itibaren 3 ay içerisinde açıldığından süresi içinde olduğu- Davalının da tapuda yapılan işlemin satış olduğunu açıkça kabul etmiş olmasına göre, satış işlemine karşı diğer paydaşın yasadan kaynaklanan hakkını kullanmasının kötüniyetli olarak değerlendirilemeyaceği- Davacı ile davalının, davacıya ait payın satışına ilişkin görüşme yapmış olmaları, önalım hakkından feragat şeklinde yorumlanamayacağı gibi, davacının hakkını kötüye kullanılması olarak da kabul edilemeyeceği- Satışın gerçek olduğunu kabul eden davalı, davacının önalım hakkından feragat ettiğini, yazılı belge ile de ispatlayamadığı- Mahkemece, davacıya önalım bedelini depo etmesi için uygun süre tanınarak sonucuna göre bir karar vermesinin gerektiği-
Uyuşmazlık, önalım hakkının kullanılması nedeniyle davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkin olduğu- Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. TMK. 733 de yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğünü getirdiği- Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşeceği; bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece resen gözönünde bulundurulmasının gerektiği- Cebri artırma sonucu yapılan satışlarda önalım hakkının söz konusu olmayıp, cebri artırmada satışın satıcının serbest iradesi ile gerçekleşmediği- Bu tür satışlarda artırma aleni ve umuma açık olduğundan önalım hakkını kullanacak paydaşın da artırmaya katılma hakkının olduğu- Bu nedenle önalım hakkının kullanılmasının düşünülemeyeceği- Mahkemece cebri ihale ile edinilen paya karşı önalım hakkının kullanılamayacağı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmesinin gerektiği-
Önalım hakkına konu edilen payların davalılara satış tarihi her ne kadar bu intikal işleminden önce (24.01.2007) ise de, davacının bu satış tarihinde bile miras bırakanının elbirliği mülkiyeti halindeki payındaki ortaklardan birisi olduğu ayrıca, paydaş N.Ö.'den pay satın alan davalıların dava konusu parselin evveliyatında hissedar olmadıkları ve üçüncü kişi konumunda oldukları da anlaşıldığından, davacının önalım davasını açmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı-
Yetkisizlik kararı ile gönderilen davanın, açılan ilk davanın devamı niteliğinde olup yetkisiz mahkemede dava açılması ile kazanılmış olan zamanaşımının kesilmesi, hak düşürücü sürenin korunması gibi hakların saklı tutulmuş olacağı-
Davacı davanın açılmasından sonra herhangi bir şekilde payını yitirirse davacının paydaşlığından söz edilemeyeceğinden önalım hakkının da kaybedildiğinin kabulü gerekeceği-
Davanın, önalım hakkı nedeniyle davalıya açık teklif ihale ile satılan payın iptali ve tescili istemine ilişkin olduğu, önalım hakkının satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşeceği, bu sürenin hak düşürücü süre olup, mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulmasının gerektiği, yapılan pay satışı davacıya noter aracılığı ile bildirilmediğinden iki yıllık hak düşürücü süre içinde açılan davanın süresinde olduğu, isteğe bağlı ihale ile yapılan satış sonucunda satın alınan paya ilişkin davacının önalım hakkını kullanmasında bir usulsüzlüğün bulunmadığı, mahkemece, işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesinin gerektiği-
Medeni Yasa’nın 733. maddesi ve 16.05.1951 gün ve 19/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereği belli bir şahsa karşı önalım hakkından feragatin adi yazılı şekilde yapılmasının yeterli olacağı-