Dava açılmadan önce ölmüş bir kimsenin mirasçılarının, davaya taraf olarak eklenerek yargılamaya devam olunmasının HMK mad. 124/4 kapsamında sayılacağı-
Hizmet tespiti istemine ilişkin davada, davacının, Sistem Temizlik unvanlı işyerinde 1993-1995 yılları arasında hizmet akdine tabi olarak geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışma süresinin tespitini talep ettiği anlaşılmış olup, mahkemece öncelikle davacıya talebi açıklattırılarak, hizmet tespiti istenilen tarih aralığı belirlenmesi, davacının çalıştığını iddia ettiği ve davacı adına işe giriş bildirgesi düzenleyen .......................... sicil nolu işyerinin hangi işveren adına kayıtlı olduğu tespit edilerek bu işverene husumetin yöneltilmesi için davacıya süre verilmesi ve HMK’nın 124. maddesi gereğince işveren davaya dahil edilerek, göstereceği deliller de toplanmak ve 1 nolu bentteki ilkeler de gözetilmek suretiyle, elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Hizmet tespiti istemine ilişkin davada, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 9. maddesine göre ilde Devlet'in ve Hükümet'in temsilcisi olan valilik, Devlet tüzel kişiliğine (İçişleri Bakanlığına) bağlı olup, ayrı tüzel kişiliği bulunmadığı için davada taraf ehliyetine sahip olmadığından, davaların valiliğin bağlı bulunduğu İçişleri Bakanlığına karşı açılması gerekeceği-
Maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği-
Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından, adi ortaklığa karşı dava da açılamayacağı ancak adi ortaklığa karşı açılan dava, diğer ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demek olduğundan HMK’nun 124'üncü maddesi gereğince, davada hali hazırda taraf sıfatı bulunmayan avukata değil, bizzat ortaklığı oluşturan şirketlere usulune uygun şekilde tebligat yapılarak husumet yöneltilerek taraf teşkili sağlanarak esasa girilip karar verilmesi gerekirken husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Yersiz aylıkların tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkin davada, adı geçen davalının mirasçılarına yöntemince husumet yöneltilerek yargılamanın sürdürülmesi gerekirken; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 513'inci maddesindeki vekalet verenin ölümüyle vekalet sözleşmesinin sona ereceğine dair hüküm nazara alınmaksızın, davalı vekiline tebligat yapılarak yargılama sonlandırılıp ölü kişi hakkında yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davacı tarafından, davalının ölmüş olduğunun bilinmemesinin mazur görülebilir bir maddi hatadan kaynaklandığı kabul edilerek, davacıya, davalının mirasçılarını davaya dahil etmesi için süre verilmesi ve sonucuna göre davaya bakılması gerekeceği- Yargı yolu bakımından görevsizlik kararlarında, davaya başka bir mahkemede devam edilmesi söz konusu olmayıp, kendine has usul kuralları bulunan farklı yargı yerinde yeniden açılan bir davanın söz konusu olduğu ve bu davanın adli yargı yerindeki davanın devamı niteliğinde olmadığı- Davada taraf sıfatı kazanmayan ve hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeyen üçüncü kişinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Taraf değişikliğinin, karşı tarafın muvafakati ile gerçekleştirilebilirken maddi hata bulunması, dürüstlük kuralına aykırı olmaması veya yanlışlığın kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde ise karşı tarafın muvafakati aranmaksızın hakim tarafından kabul edilmek suretiyle yapılabileceği- Hizmet tespiti istemine ilişkin davada, Mahkemece, kendiliğinden araştırma ilkesi uyarınca, davacı tarafın gösterdiği delillerle yetinilmeyip, davacının çalışmasının gerçekliği, işin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla öncelikle, işverenlik sıfatının belirlenmesi ve bu kapsamda davacının talep konusu hizmetinin hangi işveren yada işverenler nezdinde icra edildiği tespit edilerek, gerçek işveren yada işverenler belirlendikten sonra HMK mad. 124 gereği husumet yöneltmesi için davacıya mehil verilmesi gerektiği-
Davacı şoförün, aralarında organik bağ bulunan şirketlerden davalı şirketi işvereni zannettiğinin anlaşıldığı, davacı ile davalı şirket arasında araba satışına dair belge de davacının bu yönde bir yanılgısı olduğunu ortaya koyduğu ve HMK. 124. maddesinin şartları oluştuğundan, davacının dava dilekçesinin dava dışı D. şirketine tebliğine ilişkin talebinin kabulü gerekeceği-