Takip tarihinden önce muris borçlunun vefat ettiği, takibin usulünce mirasçılara yöneltilmesinin istenmesi gerekirken, bu husus yerine getirilmeksizin, icra müdürlüğünce, doğrudan mirasçılara ödeme emri tebliğ edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- İİK'nun 53/1. maddesi uyarınca borçlunun ölümü ile birlikte (3) günlük sürenin bitiminden itibaren başlayacak olan TMK'nun 606. maddesinde yazılı süre geçmeden mirasçılar aleyhine takip yapılmasının da mümkün olmadığı-
Geçit hakkı tesisine ilişkin davalarda aleyhine geçit kurulacak taşınmazların zorunluluk olmadıkça bölünmemesi, ekonomik kullanım bütünlüğünün bozulmaması gerektiği- Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerektiği-
Davalı Kurumca olayın iş kazası olduğundan bahisle yapılan masrafların istenilmesine ilişkin kurum işleminin iptali, olayın iş kazası olmadığının tespiti ve davalı Kuruma borçlu olmadığının tespiti istemi- Husumet konusunun, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği- Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceği-
Bozma sonrasında davacılar tarafından eksik harcın ikmal edilmesinin vekalet ücreti bakımından davalı aleyhine hukuki bir durum yaratmayacağı- Davacıya ait bağımsız bölümün vaziyet planındaki yerinin belirlenmesi, davalıya ait binanın bu alanda kalıp kalmadığının, ya da ne kadarının tecavüzlü olduğunun açıklığa kavuşturulması, infaza elverişli bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği-
Husumet konusunun, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği- Meslekte kazanma gücünün tespiti ile gelir bağlanmasına yönelik davada alınacak karar ile, iş kazası sonucu bağlanan gelirin miktarında değişiklik meydana gelebilecek, işverenin kusurlu olması halinde Kurumca işverene rücu edilecek olması, davanın işverenin de hak alanını ilgilendirmesi nedeniyle, HMK. mad. 124. uyarınca usulüne belirlenecek işveren kişi veya kişilere husumet yöneltilerek deliller toplandıktan sonra sonuca göre hüküm kurulması gerektiği-
Endüstriyel tasarıma tecavüzün tespiti ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkin davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmişse de, davacı, davadan önce delil tespiti talebinde bulunmuş, davalı bu dosyaya ibraz ettiği dilekçede keşfin yokluğunda yapıldığını, bilirkişi raporunun usul, yasa ve içtihatlara aykırı olduğunu, esas hakkında dava açıldığında ayrıntılı itirazlarını sunacağını belirtmiş, fakat husumete itiraz etmemiş olup ihtiyati tedbir infaz tutanağında da makinanın üretimi ve satışının tedbiren durdurulması hususunda gerekli ihtarat kendisine yapıldığı halde, makinenin kendisi tarafından üretilmediği yönünde bir beyanda bulunmamış, aleyhine tedbir istenen sıfatı ile tutanağı imzalamış oldğundan, davacının dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin kabulü ile HMK. mad. 124/3 uyarınca davalının dava konusu makineyi ürettiği ileri sürülen şirket olarak değiştirilmesi gerektiği-
Tüzel kişiliği olmayan okul aile birliğinin davada taraf ehliyetinin bulunmadığı ve bu davanın Milli Eğitim Bakanlığı adına açıldığının kabulü gerekeceği-
Davacının davalı şirketler ve ... aleyhine dava açtığı, yargılama sırasında yapılan tespiti üzerine davacının dilekçesi ile davayı yönelttiği ve davacı vekilinin bu işlemi HMK. mad. 124/3 kapsamında husumet tevcihindeki yanılgıyı düzeltme olup yapılan işlemde bir usulsüzlük bulunmadığı- Hüküm altına alınan kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacaklarına faiz yürütülmediği halde infaza konu gerekçeli kararın hüküm sonucunda, kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacaklarına faiz yürütülerek hüküm özeti ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmış olduğu ve bunun başlı başına bir bozma sebebi olduğu- Yıllık ücretli izin alacağına yasal faiz yerine mevduat faizi yürütülmesinin hatalı olduğu- Harçtan muaf davalıya harç yükletilmesinin isabtsiz olduğu-
Muhdesat aidiyetinin tespiti davalarında ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tüm tapu maliklerinin davada taraf olmaları gerektiği-
Takip talebinde sadece asıl borçlu gösterilerek takibe geçilmişse de, HMK. mad. 124 uyarınca, alacaklının ek takip talebinde bulunmak suretiyle ipotek veren üçüncü kişiyi takibe dahil ettirilebileceği- Takibe konu ipoteğin kesin borç ipoteği olmadığı ve İİK'nun 150/ı maddesindeki şartların da oluşmadığı görüldüğünden borçlu adına icra emri gönderilemeyeceği, ancak ödeme emri gönderilebileceği ve bu durumda takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-