Tebligat kanunun 21. maddesine göre yapıldığı bildirilen tebligat, Tebligat tüzüğünün 28. maddesinin de uygulanması gerekeceği-
İhalenin feshini isteyebilecek olan ilgililer (alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler olarak) sınırlandırılmış olduğundan, bu sıfatı taşımayanların "ihalenin feshi" taleplerinin "aktif husumet yokluğu"ndan reddedilmesi gerekeceği- Mülkiyet tescilden önce mahkeme kararı ile şikayetçiye geçmiş ve şikayetçi gerek satış kararından önce gerekse de satış kararından sonra henüz ihale gerçekleşmeden, icra dairesine başvurarak tapu iptali ve tescil ilamına istinaden satışın durdurulmasını ve hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş olup artık şikayetçinin tapudaki ilgili sıfatını kazandığının kabulü gerektiği- Taşınmaz maliki şikayetçiye satış ilanı tebliğ edilmemiş olmasının başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Hükmi şahıslara yapılan tebligatlarda, tebligatın selahiyetli mümessile bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılabileceği-
Hükmi şahıslarda tebligat ancak yetkili kişiye yapılabileceğinden, yetkili şahsa yapılmayan ihalenin feshi nedeni olacağı-
Şirketlere yapılan tebligatta, muhatabın adreste bulunmadığının ve bulunmama nedeninin tebligat mazbatasının şerh edilmesi gerekeceği-
İcra emrinin borçluya, bilinen en son adresinde tebliğ edilmesinden sonra, ipotek akit tablosundaki adrese yapılan tebliğler geçerli olmayacağından, kıymet takdir raporu ile satış ilanının bu adrese tebliğ edilmiş olmasının ihalenin feshine neden olacağı-
Şikayetçi, tebligat parçasında yazılı olan ve bizzat kendisine tebligat yapıldığını gösteren imzanın "sahte" olduğunu ileri sürdüğünden, bu iddianın her türlü delille kanıtlanması mümkün olmakla şikayetçinin örnek imzaları alınıp yöntemince inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- 
Şikayetçi borçluya satış tebligatı tarihi ile 1. artırma tarihinin aynı olması durumunda, şikayetçi borçlunun menfaatleri zedelenmiş olacağından, ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-