Borçlu şirkete gönderilen satış ilanının, “tebligat sırasında şirket temsilcilerinin şirkette bulunmadığı veya tebligatı alabilecek durumda bulunmadıkları” belirtilmeden, doğrudan doğruya "şirketin daimi sekreteri"ne tebliğ edilmesinin geçerli olmayacağı ve ihalenin feshini gerektireceği-
Satış ilanının ilgili kişiye usulsüz olarak tebliğ edilmiş olmasının, başlı başına ihalenin feshi nedeni olduğu-
Tebligat Kanununun 16. maddesinde öngörülen “aynı konutta oturma” sözcükleri ile “aynı binada fakat farklı dairelerde oturanlar”ın kastedilmemiş olduğu-
Taşınmaz ihalelerinde, satış ilanının ilgililere usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olmasının başlı başına fesih nedeni olduğu-
Borçlunun “gerçekte satış ilanın oğluna yapılan tebligatının usulsüz olduğunu, çünkü tebligat parçasındaki imzanın oğluna ait olmadığını” ileri sürmesi halinde, icra mahkemesince imza incelemesi yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi nedeni olduğu-
Satış ilanının taşınmaz satışlarında borçluya -ya da; varsa vekiline- tebliğ edilmemiş olmasının başlı başına fesih nedeni olacağı-
Vekil ile takip edilen işlerde –Teb. K. 11, Avukatlık K. 41, HUMK. 62-68 (şimdi; HMK. 73-83) gereğince- tebligatın (satış ilanının, duruşma gününün, ilamın, ödeme emrinin vs.) vekile yapılması gerekeceği–
Şikayetçi, satışı yapılan taşınmazın maliki değil ise de, taşınmazın temin ettiği kredi alacağının müşterek borçlu müteselsil kefili durumunda olduğundan şahsi sorumluluğu bulunup borçlu sıfatı taşıdığından kendisine satış ilanı tebliğinin zorunlu olduğu-
İİK. 127 gereğince, taşınmaz satışlarında satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmemiş olmasının başlı başına ihalenin feshini gerektireceği-