Vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmamasının da sonuca etkili olmadığı-
Dosya içerisinde vekile ilişkin azil yada istifa dilekçesi bulunmadığı halde, mahkemece, ......... tarihli karar başlığında ve Bozma Tensip Zaptında, kendisini vekille temsil ettiren birleşen dosya davalısı ...'nin asil olarak yazılması ve vekilinin gösterilmemesinin, Dairemizin bozma ilamından sonra yapılan yargılamada duruşma davetiyesinin birleşen dosya davalısı ...'ne (asile) tebliğ edilmesinin, mahkemenin temyize konu .......... tarihli gerekçeli karar başlığında da davalı vekilinin gösterilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Traktör mesleki amaçla edindiğinden, 4077 s. K. kapsamında olmayan davaya bakmaya genel mahkemenin görevli olacağı- Davalı vekilinin istifasına rağmen, mahkemece istifa dilekçesinin ve mahkeme kararının davalı asile tebliğ edilmemiş olmasının bozmayı gerektiği-
Satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerektiği, satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmış olsa da, satış ilanı ve kıymet takdiri tebliğlerinin usulsüz olduğu ve borçlunun kıymet takdirine itiraz ettiği, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise zarar unsuru oluşmayacağından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
Satış ilanının, dosyada vekaletnamesi bulunan vekile tebliği gerekeceği, emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatının yok hükmünde olup sonuç doğurmayacağı, şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmamasının da sonuca etkili olmayacağı-
Borçlunun kıymet takdirine ilişkin şikâyet dosyasında vekille temsil edilmesi ve icra mahkemesinin bu kararının icra takip dosyasında bulunması karşısında, satış ilanının, icra takip dosyasına vekâletname ibraz etmemiş olsa da borçlu vekiline tebliğ edilmesi gerektiği-
Avukat tarafından takip edilen işlerde, avukatın bürosunda yapılacak tebligatların, resmî çalışma gün ve saatleri içinde yapılacağı-
Adı geçen avukatın borçlu vekili olarak dosyaya kabul edildiği, bu kararın da takip dosyası içerisinde bulunduğuna göre satış ilanının borçlu şirket vekili yerine borçlu asile tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu, o halde bölge adliye mahkemesince, satış ilanının borçlu şirket vekiline tebliğ edilmediği nazara alınarak şikayetin sürede olduğunun kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Satış ilanında ilanda satışın yapılacağı yer, gün ve saatinin açık ve kesin bir şekilde belirtilmesi gerektiği- Satış ilanının borçluya satıştan makul bir süre önce tebliğ edilmesi yasal bir zorunluluk olduğu- Borçlu icra takibinde vekil ile temsil ediliyor ise satış ilanının vekile tebliğ edilmesi gerektiği aksi halde borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olacağı- Tebligat Kanunu muhatap adına kendisine tebliğ yapılabilecek kimseleri saymışsa da bu kimselerle, tebliğ muhatabı arasında husumet varsa bunlara tebligat yapılamayacağı yapılırsa da tebligatın usulsüz olacağı- Vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı düzenlenmiş ise de vekil ile borçlu arasında menfaat çatışması bulunduğu ve vekilin icra takibinde hasım olarak ilgili olduğu işlerde borçlunun vekili sıfatı ile yapılacak tebligatların usulsüz olduğu-
İstihkak davalarının, icra takip dosyaları ile sıkı şekilde bağlantılı olduğu, dava dilekçesi ve duruşma gününün, takip dosyasını takip eden ve hacizde alacaklı vekili olarak hazır bulunan vekile tebliğ edilmesi gerekirken, davalı asile tebliğ edilmesinin hatalı olduğu- Borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirli veya borçlunun duruşmalara dahil edilmesi, işin esasına etki etmeyecekse, davada taraf olarak gösterilmesinin gerekli olmadığı- Haciz kararlarından haberdar edilmeyen, İİK'nın 103. maddesine göre davetiye tebliğ edilmeyen borçlunun istihkak iddiasına karşı tutumunun belirlenmediğinden bahisle davaya katılmasının gerektiği-