Borçlu, vekili aracılığıyla gönderilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde borca itiraz ettiğinden ve vekile ait vekaletname takip dosyası içinde bulunduğundan, itirazın iptali davasında, ekinde dava dilekçesi bulunan ve üzerinde duruşma gününün yazılı olduğu tebligatın vekile yapılması gerekirken asile yapılmasının doğru olmadığı, davalı şirkete (asile) yapılan tebligat, usulsüz olup söz konusu tebligata dayanılarak taraf teşkili sağlandığından söz edilemeyeceği, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesi hükmüne göre hakim davanın taraflarını dinlemeden, onları İddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hüküm veremeyeceği, mahkemece dava dilekçesi ve duruşma gününün davalı şirket vekiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekeceği-
Satış ilanının, kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerekeceği, takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olmasının, söz konusu mahkeme kararının dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı, emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatının yok hükmünde olup sonuç doğurmayacağı, şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmamasının da sonuca etkili olmayacağı-
Satış ilanının, kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerekeceği, takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olmasının, söz konusu mahkeme kararının dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı, emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatının yok hükmünde olup sonuç doğurmayacağı, şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmamasının da sonuca etkili olmadığı-
Tebligatın kendisine yapıldığı tarih itibariyle avukatın "Baro yönetimince görevden uzaklaştırıldığı"na ilişkin bir karar olup olmadığının ilgili baro başkanlığından sorulması gerektiği-
Takibe dayanak yapılan mahkeme ara kararında da belirtildiği üzere; dava tarihinden itibaren takip harcının yatırıldığı ve takibin başlatıldığı tarihe kadar ki toplam 9 aylık tedbir nafakası miktarının takip konusu yapılması gerekirken, ödeme emrinde alacak miktarının daha fazla gösterilmesinin hatalı olduğu- Vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu- İcra takibine vekil ile itiraz edildiğinden itirazın kaldırılması davasında dava dilekçesi ve duruşma gününe ilişkin tebligatın vekile yapılması gerektiği-
Vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın yok hükmünde olacağı ve ödeme emrinin iptali gerektiği, bu durumda usulsüz tebliğ ile ilgili Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin uygulama yerinin bulunmadığı- Vekil yerine asile tebligat yapılması halinde bu konuda süresiz şikayet yoluna gidilebileceği- Yetki itirazının kabulü ile takip dosyasının yetkili yere gönderilmesi halinde yetkisiz icra müdürlüğüne yapılan itirazın, hükümsüz kalacağı ve yasal sonuç doğurmayacağı-
Vekalet süresi dolan vekillere icra emrinin tebliği ile icra takibi kesinleşmeyeceği ve icra takibi kesinleşmeden yapılan haciz talebinin geçersiz olduğu-
7201 sayılı Tebligat Kanunu mad. 11, Avukatlık Kanunu mad. 41 ve HMK. mad. 73, 81, 82 ve 83. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu-
Avukatlık Kanunu' nun 41., Tebligat Kanunu' nun 11. maddeleri gereğince, vekille takip edilen işlerde vekile tebligat zorunluluğu bulunduğu halde “işin ivedilik arz etmesi” nedeniyle sanık vekiline C.savcılığı personelince "Whatsapp" üzerinden çağrı kağıdı ve tebliğname gönderilmesinin yasaya aykırı olmadığı-
Borçlu asile yapılan tebligat ile taraf teşkilinin tamamlandığının kabulü ile işin esasının incelenerek, savunma hakkı kısıtlanarak yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru olmadığından, Mahkemece, borçlu vekiline usulüne uygun şekilde tebligat yapılarak, taraf teşkili sağlandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi için kararın bozulması gerekeceği-