Mal beyanında bulunmamak suçu, hakikate muhalif beyanda bulunma suçu gibi icra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerektiği- Takip dosyasının incelenmesinde; takip konusu ilamda borçlu şirket aleyhine hüküm kurulmadığı halde, gerek takip talebinde gerekse de icra emrinde borçlu olarak gösterildiği, bir ilam, ancak ilamın taraflarını bağlayacağından, takip konusu ilamda aleyhine hüküm kurulmayan borçlu şirket hakkında ilamlı takip yapılması doğru olmayıp hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Somut uyuşmazlıkta; yargılama sırasında davalı tarafın vekilleri cevap dilekçesi ile birlikte vekaletnamelerini sunmuş olup, vekâletname sunulduktan sonra tebligatların vekile yapılması gerekirken, dosya kapsamında bir vekillikten çekilme dilekçesi veya azilname bulunmamasına rağmen, yargılamada, bilirkişi raporu ile davacının ıslah dilekçesinin davalı vekili yerine davalı şirketin kendisine tebliğ edildiği, bu durumda; HMK’nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilmiş olup, kararın salt bu nedenle bozulması gerektiği-
İhalenin feshi davasında borçlu tarafından "maddi vakıa" olarak açıkça "satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğinin" ileri sürülmesinin yeterli olduğu, vekile satış ilanının tebliğ edilmediğinin ileri sürülmesinin ayrıca aranmayacağı- Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunmasa da, satış ilanının, kıymet takdirine itiraz davasında borçluyu temsil eden vekile tebliği gerektiği- Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmemiş olmasının veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Takibin iptali talepli açılan davada, anılan mahkemenin kararının takip dosyasında mevcut olduğunun, vekilin azledildiğine veya istifa ettiğine dair dosya içerisinde herhangi bir kayıt bulunmadığının görüldüğü, yine borçlunun diğer bir vekilinin ihale tarihinden önce dosyaya vekaletname ibraz ettiğinin görülmesi karşısında, satış ilanının vekile tebliği gerekeceği, takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, söz konusu mahkeme kararının dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı, emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatının yok hükmünde olup sonuç doğurmayacağı, şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmamasının da sonuca etkili olmadığı-
Bilirkişi ücretine ilişkin gider avansının tamamlanmasına yönelik tebligatın davacı asile tebliğ edildiği, söz konusu tebligatın vekil varken asile yapılması nedeniyle usulsüz olduğu, bu durumda; tebligat asile yapılmışken davanın ek kararla açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru görülmediği- Bilirkişiye yönelik giderin taraflarca yatırılmaması halinde, usul yasasındaki düzenleme gereğince bu delile özgü olmak üzere masraflarının suç üstü ödeneğinden karşılanarak temini yoluna gidilebileceği-
İlamsız takipte dayanak olarak ilamın gösterildiğinden ve bu ilam takip talebine eklenerek takibe geçildiğinden, şikayete konu ödeme emrinin anılan ilamda bulunana borçlu vekiline tebliğinin usul ve yasaya uygun olduğu-
Tebligat Kanunu hükümleri nazara alındığında, vekile tebliğin zorunlu olması karşısında, verilen yetkisizlik kararının alacaklı asile tebliğ edilmiş olduğu anlaşılmakla, bu tebliğ işlemi haliyle yok hükmünde sayılacağından, öngörülen iki haftalık yasal sürenin geçmiş olmasından da söz edilmeyeceği, alacaklı vekilinin, dosyanın yetkili İcra müdürlüğüne gönderilmesi talebinin süresinde olduğunun kabulü ile davanın esasının incelenmesi yerine takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Vekille takip edilen davalarda, tebligatın vekile yapılması zorunlu olduğu, asile yapılan tebligatın savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğu-
Takip dosyasına vekalet sunulmasa da, kıymet takdirinin icra emrine itiraz eden vekile tebliğ edilmesi gerektiği- Taşınmazların satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmış olsa da, kıymet takdiri tebliğlerinin usulsüz olduğundan ve borçlu, satış ilanının tebliği üzerine yasal sürede hazırlık aşamasında kıymet takdir raporuna itiraz ettiğinden, mahkemece, borçlunun fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazları incelenerek, taşınmazların (icra müdürlüğünce, kıymet takdir tespitinin yaptırıldığı tarihteki) tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-Vekil varken asile gönderilen satış ilanı tebligatının yok hükmünde olduğu-