7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11, Avukatlık Kanunu'nun 41 ve HMK'nun 73, 81, 82 ve 83. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olduğu- Her ne kadar; icra takibine dayanak 22/12/2017 tarihli ara kararın tesis edildiği aile mahkemesinin dosyasına borçlu vekili olarak takip tarihinden önce 12/02/2018 tarihinde cevap dilekçesi sunduğu görülmüş ise de, adı geçen ara kararın başlığında davalı hanesinde sadece borçlu asilin adının yazılı olduğu, vekile ilişkin bir bilginin yer almadığı, icra müdürlüğünün takip dosyasının incelenmesinde de, icra takibine itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal süresinde borçlu asil tarafından yapıldığı, borçlunun vekille temsil edildiğine dair bir vekaletnamenin icra takip dosyasına ibraz edilmediği anlaşılmakla ödeme emrinin borçlu asile çıkarılıp tebliğ edilmesinde yukarıda bahsedilen hükümlere aykırılık bulunmadığı- Bu durumda, ödeme emrinin borçlu asile tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra takibine itirazını icra dairesine bildirdiği ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğu anlaşılmakla borçlunun icra takibine itirazı geçerli olup takibin durdurulduğu da dikkate alındığında alacaklının itirazın kaldırılmasını istemekte hukuki yararının olduğu-
Vekille temsilin söz konusu olduğu davada yapılacak tüm tebliğlerin vekile yapılması gereği de gözetilerek, karara esas alınan raporun davalı vekiline tebliği sağlanıp eksikliğin bu şekilde giderilmesi ve davalı vekilinin rapora itirazlarının alınıp değerlendirilmesi ile oluşacak sonuca göre, davalı vekilinin diğer itirazları hakkında değerlendirme yapılması gerekirken, usule aykırı biçimde ve davalı yanın savunma haklarını da kısıtlayacak şekilde yargılamaya devam edilip karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği-
Direnme kararının usulüne uygun biçimde tebliğ edildiği davalı vekilinin vekillik görevinin sona erdiğini iddia ettiği 27.11.2020 tarihli protokol tarihinden sonra 01.12.2020 tarihinde mazeret dilekçesi sunduğu, kararın 28.01.2021 tarihinde kesinleşmesinden sonra adı geçen avukatın 10.02.2021 tarihli dilekçesinin ekinde gönderdiği 27.11.2020 tarihli vekâlet ilişkisinin sona ermesine ilişkin protokolün adi yazılı şekilde olup, ilgili taraflarca her zaman düzenlenebilecek bir belge niteliğinde olduğu- Vekilin azli veya istifasının, usule uygun şekilde bildirilmedikçe mahkeme ve karşı taraf bakımından hüküm ifade etmeyeceği- Davalı vekiline yapılan karar tebligatı geçerli olmasına rağmen, yasal temyiz süresi geçtikten sonra yapılan temyiz başvurusunun süresinde olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin temyiz talebinin reddine yönelik verilen ek karar doğru olmakla birlikte Özel Dairece direnme kararının süresinde temyiz edilmediğinden reddine dair verilen ek kararın temyiz incelemesinin yapılması için dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesi gerektiği-
Davalı vekiline yapılan karar tebligatının Tebligat Kanunu hükümlerine uygun ve geçerli olmasına rağmen, yasal temyiz süresi geçtikten sonra yapılan temyiz başvurusunun süresinde olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin temyiz talebinin reddine yönelik verilen ek karar doğru olmakla birlikte, Özel Dairece direnme kararının süresinde temyiz edilmediğinden reddine dair verilen ek kararın temyiz incelemesinin yapılması için dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesi gerekirken, onanmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Kıymet takdirine itiraz yargılamasında şikayetçi borçlunun vekil ile temsil edildiğinin, icra müdürlüğünce satış ilanının borçlu vekili ........’e elektronik yolla tebliğ edildiğinin görüldüğü, o halde, Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesi yerinde olmadığından Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun istinaf talebinin esastan reddi gerekeceği-
İstinaf başvuru dilekçesine cevap dilekçesinde, sadece davacının istinaf isteminin reddinin talep edildiğinden ve bölge adliye mahkemesince aynı miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden, vekiline usulüne uygun olarak yapılan tebligatlara rağmen istinaf etmediği kararı davalının temyiz hakkı bulunmadığı- 7330 sayılı Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketi Hakkında Kanun uyarınca özel hukuk tüzel kişisi hâline gelen şirket aleyhine açılacak davalarda adli yargının görevli olduğu-
Belli bir işi takipten veya savunmadan isteği ile çekilen avukatın o işe ait vekalet görevinin, durumu müvekkiline tebliğinden itibaren onbeş gün süre ile devam edeceği- Asıl dava inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil, 2. kademede tazminat; birleştirilen dava muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup mahkeme hükmü birleştirilen tevkil edilen davalı vekiline tebliğ edildiği halde, süresinden sonra temyiz edildiğinden, temyiz isteminin süre yönünden reddi gerektiği-
Satış ilanının tebliğ edilmediği ileri sürülmemiş ise de, ihalenin feshi davasında borçlu tarafından maddi vakıa olarak açıkça satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğinin ileri sürülmesinin yeterli olduğu-Satış ilanının, iflasın ertelenmesi davasında borçluyu temsil eden vekile tebliği gerekeceği, takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olmasının, söz konusu mahkeme kararının dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı- Vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatının yok hükmünde olup sonuç doğurmayacağı-
Satış ilanı tebligatının borçlu vekiline elektronik yolla tebliğ edildiği görüldüğünden, Bölge Adliye Mahkemesince; satış ilanı tebliğinin vekile usule uygun yapıldığı ve başkaca fesih nedeni de bulunmadığı dikkate alınarak bu gerekçe ile istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ihalenin feshi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-