Takibe dayanak yapılan mahkeme ara kararında da belirtildiği üzere; dava tarihinden itibaren takip harcının yatırıldığı ve takibin başlatıldığı tarihe kadar ki toplam 9 aylık tedbir nafakası miktarının takip konusu yapılması gerekirken, ödeme emrinde alacak miktarının daha fazla gösterilmesinin hatalı olduğu- Vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu- İcra takibine vekil ile itiraz edildiğinden itirazın kaldırılması davasında dava dilekçesi ve duruşma gününe ilişkin tebligatın vekile yapılması gerektiği-
Vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın yok hükmünde olacağı ve ödeme emrinin iptali gerektiği, bu durumda usulsüz tebliğ ile ilgili Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin uygulama yerinin bulunmadığı- Vekil yerine asile tebligat yapılması halinde bu konuda süresiz şikayet yoluna gidilebileceği- Yetki itirazının kabulü ile takip dosyasının yetkili yere gönderilmesi halinde yetkisiz icra müdürlüğüne yapılan itirazın, hükümsüz kalacağı ve yasal sonuç doğurmayacağı-
Vekalet süresi dolan vekillere icra emrinin tebliği ile icra takibi kesinleşmeyeceği ve icra takibi kesinleşmeden yapılan haciz talebinin geçersiz olduğu-
7201 sayılı Tebligat Kanunu mad. 11, Avukatlık Kanunu mad. 41 ve HMK. mad. 73, 81, 82 ve 83. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu-
Avukatlık Kanunu' nun 41., Tebligat Kanunu' nun 11. maddeleri gereğince, vekille takip edilen işlerde vekile tebligat zorunluluğu bulunduğu halde “işin ivedilik arz etmesi” nedeniyle sanık vekiline C.savcılığı personelince "Whatsapp" üzerinden çağrı kağıdı ve tebliğname gönderilmesinin yasaya aykırı olmadığı-
Borçlu asile yapılan tebligat ile taraf teşkilinin tamamlandığının kabulü ile işin esasının incelenerek, savunma hakkı kısıtlanarak yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru olmadığından, Mahkemece, borçlu vekiline usulüne uygun şekilde tebligat yapılarak, taraf teşkili sağlandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi için kararın bozulması gerekeceği-
"Yetkisiz icra dairesinde borca itiraz aşamasında" vekalet sunmak suretiyle borçlunun vekili olan avukatın yetkili icra dairesinde devam eden takipte ayrıca bir vekalatname sunmasının gerekli olmadığı-
Borçlunun, vekili aracılığıyla, kıymet takdirine itiraz ettiği, anılan mahkeme kararının icra dosyaya sunulduğu ve vekilin azledildiğine veya istifa ettiğine dair bir kayıt bulunmadığı anlaşıldığından, satış ilanının, kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerektiği- Taşınmaz satışlarında, borçluya (borçlu vekiline) satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- K. takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanların, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyecekleri-  K. takdirine itirazın süresinde olmasına karşın "süre aşımından reddine" karar verilmesi halinde, kıymet takdiri kesinleşmeden satışın yapılmasının isabetsiz olacağı-
Kusur ve maluliyete ilişkin bilirkişi raporlarının davalı şirket vekiline usule uygun şekilde tebliğ edilmesi gerektiği-
Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Tebliğ memuru tarafından, muhatap avukatın adreste bulunup bulunmadığı araştırılarak tespit edilmediğinden tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu-