İİK. mad. 89/4 uyarınca açılan tazminat davalarında, alacak gerçekte belirli bir alacak olduğundan, bu tazminat alacağının belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği-
9. HD. 18.06.2018 T. E: 2017/17336, K: 13097-
9. HD. 18.06.2018 T. E: 2017/3390, K: 13096-
Aleyhine açılan dava husumetten reddedilen davalı şirketin muvazaalı işlemin tarafı olduğu, adı geçen davalı şirketin kendi muvazaasından yararlanamayacağı, davalılar arasında muvazaa bulunması nedeniyle maddi sorumluluk açısından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi gerekeceği-0 Kıdem tazminatı dışındaki hükmedilen alacaklarda faiz başlangıcı yönünden dava ve talep artırım ayrımı yapılması gerekirken alacakların tamamı için dava tarihinden itibaren işleyecek faize karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davacının, davalı şirket nezdinde hizmet akdiyle çalıştığı, davalı işyerinin Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun ilgili Kararı ile özelleştirme kapsamına alındığı, emsal dosya içeriklerinden işyerinin hisselerinin tamamını satın alan iş ortaklığına hisse devrinin ... tarihinde gerçekleştiği anlaşıldığından kapsamla, ilave tediye alacağının devir tarihine kadar hesaplanması gerekirken devir tarihini aşarak hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibarla sonuca gidilmesinin hatalı olacağı-
9. HD. 18.06.2018 T. E: 2017/3388, K: 13094-
Külli tespit kısmi eda istemli belirsiz alacak davasında, kısmi davada olduğu gibi kıdem tazminatı dışındaki talepler bakımından faiz başlangıcının dava-ıslah (talep artırımı) şeklinde ayrıştırılması gerektiği, tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin ve dava dilekçesiyle istenen her bir alacak kalemi için talep edilen miktarlar ayrıştırılmadan dava açıldığı halde bu eksiklik giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu-
9. HD. 18.06.2018 T. E: 2017/2972, K: 13087-
Davacının belirsiz alacak davasının bir türü olan kısmi eda külli tespit talepli olarak dava açtığı, bilirkişi raporundan sonra belirlenen alacakları tamamlama dilekçesi ile belirli hale getirdiği, talepler belirli hale getirilerek tamamlanabilir dava şartı olan hukuki yarar gerçekleştiğinden, mahkemece yapılacak işin, kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağı talepleri hakkında esastan karar vermek olduğu, mahkemece, kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağının belirsiz alacak davası açılamayacağı, davacının hukuki menfaati bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Dava dilekçesindeki talepler bakımından davacı, belirsiz alacağın bir türü olan kısmi eda külli tespit davası olarak açmış olduğundan bu dava tarihinde faiz başlangıcı yönünden Dairemiz uygulaması kısmi dava esasları ile aynı olup kıdem tazminatı dışındaki hüküm altına alınan alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen miktar için dava, ıslah (talep artırımı) dilekçesiyle artırılan miktar için ise, ıslah (talep artırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken alacakların tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesinin hatalı olduğu-