Dava konusu yazıda davalıya atfen yer alan ifadeler bir bütün olarak ele alındığında, davalının Adalet Bakanı olarak genel beyan ve yorumda bulunup kendi görüşünü belirttiği, davacının adının geçmediği, soruşturmanın sağlıklı yürütülmesi ve neticeye ulaşılması için Bakanlık olarak üzerlerine düşen her türlü görevi yerine getireceklerini ifade ettiği ve suç örgütleriyle ilgili hassasiyetlerini dile getirdiği, belirgin olduğundan dava konusu yazı; bütünü ile incelendiğinde davalının kamuoyunu aydınlatma görevi sınırları içinde beyanda bulunduğu ve davacının kişilik değerlerine bir saldırıda bulunmadığı-
Dava konusu yazının içeriği ve davacıya yönelik bölümü, yayın tarihi, mahalli gazete olması, okuyucu sayısı ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir olunan manevi tazminatın fazla olacağı-
Gerek yayın tarihi, gerekse tekzip kararının yayınlanmaması nedeniyle davacının açtığı manevi tazminat davası sonunda bir miktar manevi tazminat almasının ve tarafların mali ve sosyal durumları gözetildiğinde karar altına alınan manevi tazminat miktarının fazla olduğu-
Davalı yazarın davacı Yargıçlar ve Savcılar Birliğinin kuruluş ve faaliyetlerine ilişkin eleştiri niteliğindeki görüşlerinden ibaret olduğu, kullanılan başlığın okuyucunun ilgisini çekmeye yönelik ayrıntı niteliğinde bulunduğu-
Manevi tazminatın koşullarını düzenleyen Borçlar Yasası'nın 49. maddesine göre eşya zararının kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak benimsenemeyeceği-
Cumhuriyet Savcısı olan davalılar aleyhinde yürüttükleri bir soruşturma nedeniyle düzenledikleri iddianameden dolayı açılan tazminat davasında karar gününden sonra yapılan yasal değişiklikler uyarınca yeni bir değerlendirme yapılarak, varılacak sonuca göre hüküm verilmek üzere kararın bozulmasının gerekeceği-
Yazılar, gerçek ve güncel bir konuya ilişkin olup; kamusal yarar da söz konusu olduğundan ve konunun önem ve değeri göz önünde tutulduğunda düşünsel bağlılığın korunduğunun kabulü gerekeceği-
…İfadelerin, yasama faaliyeti içerisinde kabulü mümkün bulunmadığı gibi; bu çerçevede, söylenilmesinin gerekli olduğu da benimsenemeyeceğinden, hukuka aykırılığın gerçekleşmiş olduğu-
Haberler gerçek ve güncel konulara ilişkin olup; kamusal yarar da söz konusudur, konunun kamuoyuna yansıyış biçimi göz önünde tutulduğunda, düşünsel bağlılığın korunduğunun da kabulüyle, çatışan yararlar dengesinin davacı aleyhine bozulmadığı ve davalılar yönünden de hukuka uygunluk nedeninin gerçekleştiği-
Türk Dil Kurumu'nca yayımlanan Büyük Sözlükte 'kavga çıkartmaktan hoşlanan, edepsiz, kavgacı, kötü kimse' olarak tanımlanan "şirretleşti" nitelemesi eleştiri kapsamında olmayıp davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacağı-