Davalı ceza mahkemesinde davacıya karşı iftira suçunu işlediği gerekçesiyle cezalandırılmış ise de "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" karar verildiğinden, bu ceza kararının hukuk hakimi yönünden bağlayıcı olmadığı-
Basının haber verme ve aydınlatma özgürlüğü sınırları içinde kalan yayının hukuka uygun olduğu-
Davacının köpeğinin ölümü halinde üzülmediğinin düşünülmesi mümkün değil ise de kanun kapsamına her türlü üzüntünün dâhil edilmesi imkânı da bulunmadığından davacının manevi tazminat talebinin reddinin gerekeceği-
Telefondaki sesin davacıya ait olduğundan emin olmadığı halde davacı hakkında şikâyetçi olmasının davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olmasının usul ve yasaya uygun düşmeyeceği-
Takdir edilecek tutarın, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmasının gerekeceği-
Mahkemece sadece davacı ile dinlenen tanıklar arasında yakın akrabalık ilişkisinin olması nedenine dayanılarak onların doğruyu söylemedikleri ve beyanlarına itibar olunamayacağı sonucuna ulaşılması doğru görülmediğinden davacı yararına uygun bir tutarda manevi tazminata karar verilmesi gerekeceği-
Davalının, davacıya yönelik olarak söylediği "...uğursuz bir isim..." biçimindeki sözlerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğu benimsenerek, davacı yararına uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekeceği-
Baz istasyonunun soyut değerlendirmeler dışında davacının sağlığına zarar verdiği teknik, ilmi ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacının konumu ve siyasi kişiliği nedeniyle eleştiril­mesi ve hatta bu eleştirinin sert bir dille ya­pılması hukuka aykırılık oluşturmaz; dava konusu edilen yayın bu kapsamda incelendiğinde yapılan değerlendirmeler sırasında ullanılan ifadeler, olayın gelişim biçimi ile gösterdiği özelliklere ve anlatılmak istenen amaca uygun olduğundan dava konusu yayın olay tarihinde beliren görünür duruma uygun olup genel anlamda eleştiri sınırları içerisinde kaldığından davacının kişilik hak­larına saldırı oluşturmayacağı-