Yargılama sırasında dinlenen tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalıların şikayet hakkını kullandıklarını gösteren yeterli emare mevcut olduğundan davalı yönünden hukuka uygunluk nedeninin gerçekleşmiş olduğu-
Davalı noter tarafından yapılan satış işlemi sırasında bu kamu hizmetinin gerektirdiği özenin ve dikkatin gösterilmemiş olması sonucu sahte nüfus cüzdanı kullanıldığı ve bu sahte kimlik belgesine dayanılarak düzenlenmiş olan oto satış vekâletnamesine dayanılarak çalıntı bir aracın davacıya satılmasına ve böylece davacının zarara uğramasına neden olunduğu anlaşıldığından davalı, görevini yerine getirirken yeterli dikkat ve özeni göstermemiş olması nedeniyle kusurlu olacağı-
Davalının yazısındaki saldırı oluşturduğu iddia edilen ifadeler incelendiğinde eleştiri niteliğinde olduğu ve yazı içerisinde kullanılan ifadeler davacının doğrudan kişiliğine yönelik olarak kullanılmış olmadığından sözü edilen yayında hukuka aykırılık bulunmadığı-
Davalıların gizlice ses ve görüntü kaydetme biçiminde gerçekleşen bu eyleminin, davacının şeref ve haysiyetine tecavüz etme amacı güdülmemiş olsa bile, kişilik haklarına saldırı oluşturacağı-
Her ne kadar davacının boşanması ile davalının hatalı işlemi arasında illiyet bağı bulunmasa da davalının hatalı işlemi nedeni ile davacının şiddet gördüğünün sabit olması ve davacı davalının haksız eylemi nedeni ile cismani zarara uğradığından BK'nun 47 maddesi hükmüne göre davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulması gerekeceği-
Görünürdeki gerçekliği, somut gerçeklik olarak değil; olayın, haberin verildiği andaki beliriş biçimine uygunluk olarak anlamak gerekeceğinden, yayının hukuka uygun sınırlar içinde yapıldığı-
Disiplin cezasının idare mahkemesince iptal edilmiş olmasının manevi tazminatı gerektirmeyeceği-
Davalı tarafından sarfedilen sözlerle söz konusu olayla ilgili gerçeklerin anlatıldığı, davalının davacıyı tahrik ve hakaret kastı olmadan eleştiren ve iftira içermeyen sözleri sebebiyle açılmış bir ceza davası da bulunmadığına göre davacının kişilik haklarının hukuka aykırı olarak saldırıya uğradığının kabul edilemeyeceği-
Davaya konu edilen yazıda; dava dışı R.T.E.’ın adli sicil kaydının silinmesi isteminin reddine ilişkin Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 16.09.2002 tarihli onama kararı ve N. E.'ın adli sicil kaydının silinmesi isteminin kabulüne ilişkin aynı dairenin 19.09.2002 tarihli bozma kararından sonra her iki kararda da imzası bulunan davacının derin devletle ilişkilendirilip eleştirilmesi sebebi ile kişilik haklarına saldırıldığı-