TMK'nun 713/2. fıkrasına dayalı olarak açılan davalarda harici satın alma sadece zilyetliğin başlangıcını belirleme bakımından gözetilmekte olup, tapulu taşınmazların haricen satın alınması bakımından hukuki bir sonuç doğurmayacağı; TMK'nun 713/1 ve 2. fıkrasındaki koşulların gerçekleşmesi halinde söz konusu taşınmazın kazanmayı sağlayan zilyet edinilmesinin mümkün olduğu-
Tapu iptali ve tescil davasında, iptal edilen pay belli olmadığı gibi, tescil kararı verilmeden verilecek hükmün Tapu Sicil Müdürlüğü'nde infazı mümkün olmayıp bu nedenle hüküm kurulurken öncelikle dava konusu taşınmazın maliklerinden hangisinin üzerindeki tapu kaydının iptal edildiği belirtilmek ve sonrasında TC. kimlik numarası da gösterilmek suretiyle 6100 sayılı HMK'nun 297/2 maddesine uygun olarak davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar vermek gerekeceği-
Dava konusu taşınmazın 24/288 hissesi davacının satış tarihi olarak bildirdiği 04.07.1979 tarihinden önce dosyadaki veraset ilamına göre 14.01.1983 tarihinde ölen adına kayıtlı olup, davanın yasal dayanağı olan TMK'nun 713/2. fıkrasında yer alan “…ölmüş…” sözcüğünün, Anayasa Mahkemesi'nin iptal ve yürürlüğün durdurulması kararını verdiği 17.03.2011 tarihine kadar açılan davalar ile bu tarihe kadar diğer kazanma koşullarıyla yanında 20 yıllık kazanma süresinin dolmuş olması halinde bu tür davalar bakımından kazanılmış (müktesep) hak olacağı-
Davacı, tesciline karar verilmesini talep ettiği taşınmazın kendine miras kalmadığını, imar ve ihyasını kendisinin yaptığını iddia etmiş, keşiflerde taşınmazın içindeki evin davacının babası tarafından yapıldığı ve çevresindeki tarlanın babası, sonrasında davacı tarafından kullanıldığını beyan etmiş ise, taşınmazın hangi nedenle tescil harici bırakıldığı, taşınmazın kadastrodan sonra kim tarafından ne şekilde hangi tarihler arasında imar ve ihya edildiğinin araştırılması ve babadan intikal şeklinin açıklığa kavuşturulması gerekeceği-
Mahalli hukuk mahkemelerinde görülen kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona ereceği ve davalara ait dosyaların mahkemesine kendiliğinden devrolunması gerekeceği-
Bir davanın görülebilmesi için öncelikle davada taraf teşkilinin sağlanması gerekli olup, mirasçılık belgesine göre belirlenecek gerçek mirasçıların davaya dahil edilmelerinin sağlanarak davaya devam edilmesi gerekeceği-
Tapu iptali ve tescil davalarında kural olarak davanın kayıt malikine, kayıt maliki ölü ise mirasçılarına yöneltilerek açılması gerekeceği-
Tapu iptali ve tescil davasında, 20 yıllık kazanma süresinin dolmasından sonra tapu kaydının davalı mirasçılar adına intikal gördüğü tespit edildiğinden, bu tür bir intikalin TMK'nun 713/5. fıkrasının son cümlesi karşısında hukuken geçerli bir sonuç doğurmayacağı-
TMK'nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerinde belirtilen koşulların gerçekleşmesi halinde tapusuz taşınmazın zilyedi adına tapuya tescilinin mümkün olduğu-
4753 sayılı Yasa uyarınca Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmazların, öncesi itibariyle özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden bulunması ve tescil tarihi itibariyle zilyetleri yararına bu Yasa uyarınca (3402 sayılı Yasa 14 vd. maddeleri) kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının gerçekleşmesi halinde zilyetleri adına tescil edilmeleri gerekeceği-