Açılan tescil davasının süre yönünden reddedilmesi halinde, aynı yerle ilgili olarak açılacak ikinci davanın olumlu sonuçlanabilmesi için ilk kararın kesinleşmesinden itibaren ta­şınmaz üzerindeki zilyetliğin davasız, aralıksız ve malik sıfatı ile yeniden 20 yıl sürmesinin gerekeceği-
Kesinleşmiş mahkeme kararı ile orman olduğu saptanan taşınmazın, orman kadastrosu yapıldığı sırada orman olarak sınırlandırılması zorunlu olduğu; buna rağmen yörede yapılan ve ilan edilen orman kadastrosunda orman sınırı dışında bırakılan taşınmazın mahkeme kararı ile kesinleşen orman olma niteliğinin değişmeyeceği- Ormanların kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinilemeyeceği-
Tapuda kayıtlı olsun veya olmasın, taşınmazın ayrılması mümkün bir kısmının veya bir payının, zilyetlik koşullan oluştuğu takdirde, kazanılmasının mümkün olacağı-
Arzın tabii maliki olan Hazinenin zil­yetlikle taşınmaz yasal olanak olmayıp; ayrıca bir tapunun hukuki kıymetini kaybettiğinin kabul edilebilmesi için, 3402 Sayılı Yasanın 13/c, 4721 Sayılı Medeni Yasanın 713/2 maddelerinde öngörülen ko­şulların gerçekleşmesinin şart olduğu-
Davacıların miras bırakanının kayıt malikinin ölümünden itibaren taşınmazda malik sıfatıyla zilyet olduğu bildirildiğine göre, satış senedinin olmamasının mülkiyeti kazan­mayı engellemeyeceği-
Dava konusu yere ve komşu parsellere ait kesinleşen genel arazi kadastrosuna ait tutanak ve dayanakları getirtilmeli, tapu kayıtları getirtilmeli, çekişmeli taşınmazların öncesinin orman niteliğinin ve hukuki durumunun belirlenmesi ve eğiminin doğru olarak hesaplanması için eski harita, fotoğraf ve diğer belgeler ile aktüel durumunu gösteren harita ve belgeler ge­tirtilip, uzman bilirkişi kuruluna yöntemine uygun denetime elverişli kroki hazırlatılıp öncesi orman olan yerlerin ve orman içi açıklıkların zilyetlikle kazanılamayacağı da gözetilerek olu­şacak sonuca göre karar verilmesinin gerekeceği-
Davacı, dava konusu yerin öncesi itibariyle harman yeri olarak kullanıldığını belirtmiş, dosya içeriğine göre de özel harman yeri olarak kullanıldığı, diğer zamanlarda ise tarım aletleri ve sair malzeme konularak kullanıldığı belirlenmiş olup; bu şekilde sürdürülen zilyetlik ve yararlanmanın TMK'nın 713/1. maddesi karşısında kazanma sağlayacağı-
Mera veya yayla olan bir yerin zilyetlikle kazanılma olanağının bulunmadığı-
Vakıf adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının TMK'nın 713/2. maddesi uyarınca hukuki değerini yitirmesinin mümkün olmadığı-
Kayıt malikleri, kadastro tutanağı ve dayanak bel­gelerindeki bilgilere göre tanınan ve bilinen kişiler olduğuna göre, bu sebep yönünden taşınmazın kazanılma imkanının olmadığı-