4753 sayılı Kanun'a göre dağıtılan taşınmazların, aynı Kanun'un 57 ve 58. maddeleri hükmü uyarınca 20 yıl süreyle başkasına satış ve devirleri yasaklandığından, satın almaya dayalı sürdürülen zilyetlik hukuken değer taşımaz. Zilyetlikle kazanma süresinin, 4753 sayılı Kanun'un ek ve tadillerini kaldıran 1757 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden itibaren hesaplanmasının gerekeceği-
Kayıt maliklerinin mirasçılarının belirlenmemesi, kimliğine ait bilgilerin elde edilememesi, adresinin tespit edilememesi gibi hususların, o kişinin tapu kütüğünde maliki bilinmeyen kişi olarak nitelendirilmesini gerektirmeyeceği-
Mera tahsis kararı ile kamu emlakine dönüşen yerle ilgili sınırlandırma tarihine kadar kazanma koşulları oluşmuşsa mülkiyetin tespitine karar verilebileceği-
Yol ve meydan gibi yerlerin olağanüstü zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla kazanılamayacağı-
Zamanaşımı ile kazanımı engelleyen yasa değişikliğinden önce kadastro tespiti yapılmamış veya tescil davası açılmamış olsa bile, yasa değişikliğinden sonra, tespitte davalı adına yazılmasına veya açılacak bir tescil davasında zilyet adına tescile karar verilmesinde bir engel bulunmadığı-
Yerel bilirkişi ve tanıklar yeniden dinlenilerek, taşınmazın öncesinin ne ve kime ait olduğu­nun, kimler tarafından zilyet ve tasarruf edildiğinin, üstün kullanma hakkının kimde bulunduğunu, kendilerinden sorulup belirlenmesine çalışılması, beyanları arasında aykırılık çıktığı takdirde aynı Kanunun 265. maddesi hükmü gözönünde tutularak çelişkinin giderilmesine çalışılması, ondan sonra uzman ziraatçı bilirkişiden tescile konu ta­şınmazın dava tarihinden geriye doğru ne şekilde tasarruf edildiği ve ne nitelikte bulunduğunun sorulup belirlenmesine çalışılması, bu şe­kilde iddia ve savunma çerçevesinde tüm deliller birlikte toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekeceği-