İİK.nun 40. maddesinde; bir ilam hükmünün bozulmasının icra işlemlerini olduğu yerde durdurur hükmüne yer verildiği, somut olayda takip konusu iş mahkemesi kararının Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nce bozulduğu, iş mahkemesinin eski kararında direnmesinin, bozulan kararın tekrarından ibaret olup, yeni bir hüküm sayılamayacağından İİK.nun 40. maddesine göre duran takibin devamını sağlamayacağı, borçlunun temyizi üzerine Yargıtay'ca verilecek karara kadar icra işlemlerinin olduğu yerde duracağı, o halde takibin durduğu yönündeki memurluk işleminin doğru olduğu kabul edilerek şikayetin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Böylece İİK’nun 40/2. maddesinde icra edilen ilam hükmünün bozulması halinde ödeme yapan kişinin borçlu olmadığının ancak kesinleşen bir ilamla belirlenmesinden sonra infazın eski hale iade edilebileceğinin açıklandığı, bu nedenle borçlunun icranın iadesini isteyebilmesi için (İİK.nun 40/2. maddesi gereğince) bozmadan sonra verilecek hükmün kesinleşmesinin zorunlu olduğu, somut olayda, bozmadan sonra verilen 20.12.2011 tarih 2011/446-465 Karar sayılı mahkeme ilamı kesinleşmediğinden icranın iadesi şartlarının bulunmadığı, o halde mahkemece şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünün 03.02.2012 tarihli işleminin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Başlatılan ilk takip dosyası ile düzelterek onama ilamındaki alacaklar yönünden takibe devamı mümkün iken ilk takipten feragat edilmeksizin aynı alacak için düzelterek onama ilamına dayanılarak yeni bir takip yapılması halinde ikinci takibin mükerrer olacağı, mahkemece şikayetin kabulü ile mükerrer takibin iptaline karar vermenin gerektiği-
Borçluların yeni ilama göre reddedilen alacağı daha önce dosyaya yatırmış olmaları nedeniyle alacaklıdan muhtıranın tebliğ tarihinden itibaren faizi ile geri istenilmesi yönündeki taleplerinin kabulü gerekeceği-
Davanın, ecrimisilin tahsili istemi olduğu, takibe konu ilamın icra edildikten sonra Yargıtay'ca bozulduğu, bu durumda İ.İ.K.nun 40. maddesi uyarınca icranın tamamen veya kısmen iadesinin söz konusu olabileceği gözetildiğinde, davalıların icra dairesine verdikleri imzalı dilekçeleri ile borcu kabul ettikleri, bu beyanın ise mahkeme dışı kabul beyanı olduğu gözetilerek hüküm tesisinin gerekeceği-
İİK 40 maddesi gereğince Yargıtay bozma ilamından dolayı icra muamelelerinin duracağından bahisle icra müdürlüğünün ''Yargıtayın bozma kararı ile tüm işlemlerin durduğu'' gerekçesiyle alacaklının haciz talebinin reddine ilişkin kararının doğru olacağı-
İİK. 40.madde uyarınca bir ilamın bozulması halinde icra işlemleri duracağından mahkemesince sonradan verilen hükmün icraya sunulması ile infaz işlemlerinin kaldığı yerden devam edeceği-