Yokluğunda alınan haciz kararlarından ve istihkak iddiasından haberdar edilmeyen,103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçlunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenemediğinden hukuki dinlenilme hakkını kullanabilmesi açısından davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için davacı 3. kişiye süre verilerek taraf teşkilinin sağlanması gerekeceği-
Şikayetçi üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurusunun, haczedilen menkulün kendisine ait olduğu iddiasına dayandığından, talep İİK'nun 96 ve devamı maddelerine göre açılmış istihkak davası niteliğinde olup, icra mahkemesine şikayet olarak başvurulmasının, hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu (HMK. mad. 33) kuralı karşısında sonuca etkili olmadığı-
Mahkemece, bozma ilamına belirtilmesine karşın, borçlu ve 3. kişi şirketlere dair tüm ticari sicil kayıtlarının istenmesi yerine, yalnızca 3. kişi şirketin adresleri, ortakları vs. araştırılarak bilgi verilmesinin istenmesi ile yetinilmesinin hatalı olduğu- Vergi Dairesi haciz tarihinden itibaren geriye doğru kimlerin haciz mahallinde faaliyet gösterdiğine ilişkin bilgi ve belgeleri göndermemiş, 02.04.2014 tarihli yoklama fişi düzenlenmiş olduğundan, mahkemece, bu şekilde yapılan araştırmalar yeterli olmadığından, ayrıca davacının dayanak olarak sunduğu faturalar borcun doğumundan sonraya ilişkin olduğundan, şirketlerin ticari defterleri ve vergi dosyaları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğu- Üçüncü kişinin, istihkak iddiasında bulunurken, İİK’nun 96/1. maddesi gereğince mülkiyet, rehin vb. haklardan birisine dayanabileceği, adi kira ilişkisinden kaynaklanan şahsi hakların alacaklıya karşı ileri sürülemeyeceği- Hüküm kurulurken üçüncü kişinin mülkiyet hakkına dayandığı mahcuzlar yönünden işin esasına girilerek, diğerleri yönünden taraf sıfatının bulunmadığının gözetilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen mahkemece, hacze konu mahcuzlar arasında fark gözetilmeksizin davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Yokluğunda alınan haciz kararlarından haberdar edilmeyen, 103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyerek haciz zaptının bir suretinin 103 davetiyesi yerine geçmek üzere 3. kişiye teslim edilmesiyle yetinilen borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumunun belirlenemediği, bu nedenle borçlunun davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacı 3. kişiye süre ve imkan verilerek taraf teşkilinin sağlanması, tarafların tüm delillerinin toplanmasının ardından, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Karar kesinleşinceye kadar davadan feragatin mümkün olduğuna, Mahkemece bir karar verilip, davadan el çekildikten sonra, temyiz aşamasında vekaletnamesinde feragate yetkili bulunduğu anlaşılan davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile usulüne uygun şekilde davadan ve temyizden feragat edildiğine ve bu aşamada davadan feragat hakkında karar verme yetkisi Yerel Mahkemesi'ne ait bulunduğuna göre, davadan feragat hususunda karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekeceği-
Araç üzerindeki haczin dava açılmadan önce düştüğü ve dava tarihi itibariyle araç üzerinde haciz bulunmadığı göz önüne alınırsa davanın ön koşul yokluğundan reddedildiğinin kabulü gerekeceği, buna göre, davalı yararına da Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2. maddesi gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdir edilmesinin doğru olmadığı-
Birleştirme kararı verilmesinden sonra, birlikte görülen davalar tahkikatın tamamlanmasından sonra birlikte karara bağlanacağı, ancak burada tek bir hükümle, istem sonuçlarının her birinin karşılanması gerektiği ve  hükmün içerik olarak, istem sonuçlarının tamamı hakkındaki kararı içermesi gerektiği-
İİK.nun 97/8. maddesinde yer alan, “Dava esnasında 106 ncı maddedeki müddetler cereyan etmez.” hükmü gereğince, henüz altı aylık satış talep süresi dolmadan açılan dava nedeniyle satış isteme süresinin işlemeyeceği-
Mahkemece, öncelikle davacı 3. kişi şirket ile davalı borçlu şirkete ilişkin ticari defterler getirilmesi, dosyanın mali müşavir ve bankacı bilirkişiye tevdii edilip, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun ve eksiksiz tutulup tutulmadığı da göz önünde bulundurularak, mahcuzlara ilişkin banka ödeme belgeleri dikkate alınarak gerçek bir işletme devri olup olmadığının araştırılması düzenlenecek rapor ve dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekeceği-
Yokluğunda alınan haciz kararından ve istihkak iddiasından haberdar edilmeyen, İİK.nun 103. maddesi gereğince kendisine davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenemediğinden hukuki dinlenilme hakkını kullanabilmesi bakımından davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacı 3. kişiye süre verilerek taraf teşkilinin sağlanması, tarafların tüm delillerinin toplanıp birlikte değerlendirilmesinin ardından, gerçekleşecek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-