Üçüncü kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasında takibe konu alacak miktarı, hacizli malların değerinden az olduğundan avukatlık ücretinin takibe konu alacak miktarı üzerinden hesap edilmesi gerektiği-
İstihkak davalarına, İİK'nun 97/11 maddesi uyarınca, genel hükümler dairesinde ve basit yargılama usulüne göre bakılacağı, buna göre, alacak miktarı ile hacizli malın değerinden hangisi az ise, onun üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının 1/4'ünün peşin olarak alınması gerekeceği, HMK'nun 320/1 maddesi ile basit yargılama usulüne tabi davalarda, mümkün olan hallerde taraflar duruşmaya davet edilmeden dosya üzerinden karar verilmesi olanağı getirildiği, anılan hükmün uygulanabilmesi için tarafların dilekçeleri ile ekinde sundukları delillerin karar verilmesi için yeterli olması, böylece iddia ve savunma haklarının kısıtlanmaması gerekeceği-
Üçüncü kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkin davanın esasına yönelik karar verildiğine göre, karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, istihkak davasına konu davacının ihtirazi kayıtla ödediği 42.416,00 TL üzerinden vekalet ücretinin hesap edilmesi gerekirken, davacı lehine daha az vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Borçlunun bilinen adresine, daha önceden çıkarılmış ve tebliğ edilemeden iade edilmiş bir tebligat olmadığından, söz konusu adres mernis adresi de olsa doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre işlem yapılamayacağı-
Davacının davalı hakkında takip konusu bir alacağı bulunmayıp diğer davacı adına kayıtlı taşınmazı üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını amaçladığından, davacı tarafından açılan BK'nun 19.maddesine dayalı muvazaa nedeni ile iptal istemli davanın konusundan farklı bir hukuki sebebe dayanmakta olup bu uyuşmazlığın istihkak davası prosedürü içinde çözümlenmesi gerekeceği, bu davanın ise BK'nun 19.maddesine dayalı olarak genel mahkemelerde açılan dava ile birlikte görülmesinin mümkün olmadığı-
Öncelikle dava konusu vincin ticaret odasında kaydının bulunup bulunmadığı tespit edilerek, kayıtlı ise ilgili belgelerin temin edilmesi, 3. kişi tarafından sunulan faturanın mahcuzun ayırt edici özelliklerini içerip içermediği dikkate alınarak, 3.kişi şirketin ve vinci satan şirketin ticari defterleri de bilirkişi aracılığı ile incelenmek suretiyle çok yönlü bir araştırma ile bu doğrultuda elde edilen bilgilerin dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Takibin dayanağının 2 adet bono olduğu, bu takibe istinaden takip borçlularından eldeki davanın alacaklısına ödeme yapıldığı; bu bilgiler ışığında borcun doğum tarihinin bononun tanzim tarihi olduğu ve bu doğrultuda dava konusu mahcuzların davalı borçludan davacı 3. kişiye geçiş tarihi dikkate alındığında, yapılan bu satım işleminin borcun doğumundan sonraya tekabül ettiği; davalı borçlu babanın, aynı avluya açılan binada oturan 3. kişi konumundaki oğluna yapmış olduğu satışın muvazaalı olduğu; ve borcun doğumundan sonra yapılan satışın muvazaalı olduğu ve bu halin alacaklıların haklarını etkilemeyeceği dikkate alınarak 3. kişinin davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Hacizde İİK'nun 96 ve 97. maddelerinin uygulanmasına yönelik şikâyet üzerine verilen icra mahkemesi kararlarının kesin nitelikte bulunduğu- Davalı alacaklının hacizlerin kaldırılması konulu talebi ve bu talep doğrultusunda icra memurluğunca talep gibi karar verilerek dava konusu hisseler üzerindeki hacizlerin kaldırılmış olması karşısında, istihkak davasının konusuz kalmış olduğu- Davacı 3. kişi yararına yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmişse de, konusu alacakla ilgili olarak borçlu tarafından menfi tespit davası açıldığı görüldüğünden, anılan davanın sonucunun bu dava dosyası için bekletici mesele yapılması ve tarafların davadaki haklılık durumları tespit edilip, oluşacak sonuca göre yargılama giderlerine ve vekalet ücretine ilişkin karar verilmesi gerektiği-
Yargılama ve temyiz giderlerinin tamamlanması için davalıya çıkartılan muhtırada giderin yasaya uygun olarak Adliye veznesine yatırılmasının açıkça bildirildiği, ilgili harç ve masrafların dökümünün yapıldığı, buna rağmen temyiz harcının yine maktu olarak yatırıldığı, ayrıca diğer masraf kalemlerinin de süre geçtikten sonra yatırıldığı anlaşılmakla temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerektiği-
8. HD. 03.05.2016 T. E: 2015/19869, K: 8194-