Temyize konu dava dosyasında mahkemece oluşturulmuş herhangi bir gerekçe bulunmadığından, ortada denetlenebilecek gerekçeli bir karar olmadığına göre mahkemece yapılacak işin; özellikle Anayasa'nın 141/3. maddesi ve ona koşut bir düzenleme içeren 6100 sayılı HMK.nin 297. (Mülga HUMK.nin 381, 388 ve 389.) ve 27.maddeleri de gözetilerek gerekçelerini açıkça kaleme aldığı anlaşılabilir ve denetlenebilir nitelikte bir hüküm kurmak olması gerekeceği-
Dava konusu haciz, borçlunun ve davalı 3. kişinin yokluğunda, davalı borçlunun kardeşi olduğunu belirten kişinin huzurunda yapılmış, borçlunun kardeşi, davalı 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunmuş haczin İİK 99. madde gereğince yapıldığı, borçlunun kardeşinin, davalı 3. kişinin yetkilisi olmadığı gibi borçlu da olmadığından 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunma hak ve yetkisine sahip olmadığı, bu nedenle geçerli bir istihkak iddiasının varlığından sözedilemeyeceği- Mahkemece; istihkak iddiasında bulunan 3. şahsın istihkak iddiasının reddine karar verilmiş ise de; hacizde hazır bulunan borçlunun kardeşinin kendi adına istihkak iddiasında bulunmadığı, davalı 3. kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmadığından, mahkemece alacaklı tarafından açılan istihkak davasının, süresinde yapılmış usule uygun bir istihkak iddiası olmadığından, ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerekeceği-
Davacı üçüncü kişinin kendisine ait olduğunu iddia ettiği hastane ruhsatı üzerine konulan haczin kaldırılmasını talep etmesi ayrıca takip dosyasının tarafı olmayan davacının İİK'nun 16.maddesi uyarınca şikayet hakkı bulunmaması nedeniyle uyuşmazlığın, 3. kişinin İİK'nun 96. maddesi uyarınca istihkak istemine ilişkin olduğunun kabulü gerekeceğinden; mahkemece yapılacak işin, öncelikle istemin İİK.nun 96 vd. maddelerine dayanan istihkak davası olarak vasıflandırarak yargılamayı istihkak prosedürüne göre sürdürmek, tarafların delillerini toplayıp, varsa noksan harcı tamamlattırdıktan sonra sonucuna göre bir karar vermekten ibaret olduğu-
8. HD. 02.06.2016 T. E: 2014/18405, K: 9715-
İcra müdürünce 5 adet aracın kaydına ihtiyati haczin konulduğu tarihte mahcuz araçların takipte taraf sıfatı bulunmayan 3. kişiler adına kayıtlı olduğunun anlaşıldığı, bu halde, şikayetçinin ihtiyati haciz tarihinde kayden maliki olmadığı araçlara uygulanan ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına yönelik şikayet hakkının bulunmadığı, böyle bir durumda, ancak, haczedilen araçların mülkiyet hakkına sahip olan 3. kişilerin İİK.'nun 96. ve bunu izleyen maddelerde düzenlenen istihkak prosedürü kapsamında mahcuzların kendilerine ait bulunduğunu ileri sürme hakkını haiz oldukları-
Meksika tabiyetinde bir şirket olduğu anlaşılan davacı 3. kişinin, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 48/2. maddesinde dava açanın karşılıklılık esasına göre, teminattan muaf tutulabileceği düzenlendiğinden, öngörülen teminat hususunun Mahkemece re'sen gözetilmesi gerekeceği-
Teminatın yatırılmış olması nedeni ile takip durduğundan, İİK'nun Değişik 97/13. maddesi gereğince %20 oranı ile davalı alacaklı yararına tazminata karar verilmesi gerekirken, söz konusu 02.07.2012 tarihinde 6352 sayılı Kanun'un 19. maddesi ile yürürlüğe giren bu değişiklik de gözönüne alınmadan Yasa'da yazılı olan %20 tazminat oranı aşılarak, % 40 oranı ile davalı alacaklı yararına tazminata hükmedilmiş olmasının doğru olmadığı-
Davacı 3.kişi şirket ile davalı borçlu şirkete ilişkin haczin yapıldığı şubeye dair vergi ve ticaret sicil kayıtlarının getirtilmesi, varsa ödemeye ilişkin banka kayıtları istenilmesi, sonrasında mahcuz malların satışına ilişkin sunulan faturalar da göz önünde bulundurularak, dosya tüm haliyle mali müşavir ve bankacı bilirkişiye tevdii edilip borçlu şirket tarafından davacı 3.kişi şirkete yapılan satışların gerçek olup olmadığı, ödeme kayıtlarının tarih ve şekli de dikkate alınarak rapor aldırılması, bu rapor ve dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davalı alacaklı yararına İİK'nun 97/13. maddesi gereğince hükmedilen tazminata, kıymet takdir raporuyla, mahcuzların değeri olarak belirlenen ve aynı zamanda dava değeri olan 368.000 TL. üzerinden takdir edilmesi gerekirken, daha fazla olan alacak miktarının içinden, kapital haline gelmiş işlemiş faizler düşülmek suretiyle, asıl alacak olarak kabul edilen 146.000 TL. üzerinden takdir edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
İhalenin feshine ilişkin şikayetin, istihkak davasından ayrılıp mahkemenin ayrı bir esasına kaydedilerek yargılamasının yürütülmesi, istihkak davasında ise haczedilen taşınırların satılıp, mülkiyetinin bir başkasına geçmesi durumunda, istihkak davasının taşınırların bedeli üzerinden karara bağlanması gerekeceğinden, HMK.nun 165/1. maddesi gereğince ihalenin feshine ilişkin şikayetin bekletici sorun yapılıp yapılmayacağının da değerlendirilip, gerçekleşecek sonucu uyarınca istihkak davası yönünden karar verilmesi gerekirken, her iki dava hakkında yazılı olduğu şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-