Dava konusu araç, trafik kaydına haciz konulmasından önce Noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alınmış, mülkiyet hacizden önce davacıya geçmişse de, üçüncü kişinin satış işlemini Trafik Tescil kuruluşuna bildirmemesi nedeni ile dava konusu araç borçlu adına kayıtlı iken UYAP üzerinden haciz konulmuş olduğundan, davanın açılmasına sebebiyet vermeyen davalı alacaklının yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu-
İcra takibinin borçluları, haciz mahallinde bulunmadıkları gibi, sonradan haciz ve istihkak iddiasından da haberdar edilmedikleri, haciz mahallinde bulunmayan borçluların tamamı davaya dahil edilmeksizin karar verilerek savunma hakkının kısıtlanmasının doğru olmadığı, bu hususun kamu düzenine ilişkin olup re'sen dikkate alınması gerekeceği, bu durumda mahkemece davacıya süre verilerek takip borçlularına dava dilekçesinin tebliği ile taraf teşkilinin sağlanmasının zorunlu olduğu-
Faturalar, davacı 3. kişinin ve borçlunun tutması zorunlu ticari defterlerindeki kayıtlar esas alınmak, davacı 3. kişi ve borçluyla ilgili ticaret sicil kayıtları ve ödemeler dahil konuyla ilgili tüm banka kayıtları da getirtilmek suretiyle, bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak, haczedilen makinaların davacının dayandığı faturada belirtilen makine olup olmadığı, bu faturanın davacının ticari defterlerine işlenip işlenmediği, işlenmişse bu defterlerin usulune uygun tutulup tutulmadığı, açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılıp yapılmadığı hususlarının yapılan ödemeler, ticaret sicil, vergi ve banka kayıtları da dikkate alınarak açıklığa kavuşturulması gerektiği-
Başkasına devredilen bir malın mülkiyetinin saklı tutulması kaydının, ancak resmî şekilde yapılacak sözleşmenin devralanın yerleşim yeri noterliğinde özel siciline kaydedilmesiyle geçerli olacağı-
Usulüne uygun biçimde davacı tarafa borçlunun davaya dahil edilmesi hususunda kesin süre verilmesi ve bu süre sonunda kesin süreye konu işlemin yerine getirilmemesinin hukuki neticesinin ihtar edilmesi gerektiği-
Haciz, ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste, borçlunun huzurunda, borçlunun yaşadığı evin avlusunda yapıldığından,. İİK. mad. 97/a uyarınca, mülkiyet karinesinin, borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu- Davacı 3. kişi, mülkiyet karinesinin aksini güçlü ve inandırıcı delillerle ispatlayamadığından davanın reddi gerektiği- 
Mahkemece, davacı vekilinin dava dilekçesinde delil olarak ileri sürdüğü faturalar, davacı üçüncü kişinin tutması zorunlu ticari defterler, borçluların işletme defterlerindeki kayıtlar esas alınmak, davacı 3. kişi borçlularla ilgili ticaret sicil ve esnaf odası kayıtları, anılan taraflara ait Vergi Dairesi kayıtları da getirtilmek suretiyle, makine mühendisi, mali müşavir bilirkişilerden oluşacak bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak haczedilen makinaların, davacının dayandığı faturada belirtilen makineler olup olmadığı, bu faturanın davacının ticari defterlerine işlenip işlenmediği, işlenmişse bu defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılıp yapılmadığı hususlarının ticaret sicil ve vergi dairesi kayıtları da dikkate alınarak açıklığa kavuşturulması, ve bundan sonra uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Davalı borçlu tarafından sanayi sitesi içerisindeki iş yerlerine ilişkin düzenlenen iş yeri teslim tutanakları ve enerji satışını içeren taahhütnameler de dikkate alınarak, hakediş raporları, banka ödeme kayıtları, borçlunun trafoyu satın aldığı şirketlerin ticari defterleri de incelenmek suretiyle (açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması göz önünde bulundurularak) çok yönlü bir araştırma yapılması sonucunda karar verilmesi gerektiği-
Davacı 3. kişi şirketin ticari defterlerinin ve sunulması durumunda davalı alacaklının ticari defterlerinin ve varsa sunacağı faturaların aralarında mali müşavir ve makine mühendisi bulunan bir bilirkişi heyetine incelettirilerek, takip konusu borcun takip borçluları olarak gözüken ...'ın şahsi borcu mu, yoksa davacı 3. kişiye ait bir borç mu (eş anlatımla borcun şirketin borcu mu) olduğunun belirlenmesi, bu araştırmalar sonucu elde edilecek bilgi ve belgelerin dosyada bulunan diğer deliller ile birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Yokluğunda alınan haciz kararlarından haberdar edilmeyen, 103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenememiş olacağından, borçlunun davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacı üçüncü kişiye süre ve imkan verilerek taraf teşkilinin sağlanması gerektiği-